Evet barışlasın bütün zamanlar Dar sessizliğe bu dağlar
Evet sanat ve şeriat noktasına geldik. Açık iki kapı. Sanat bu iki kapıdan aynı anda geçebiliyorsa sanattır bizim için. Başka türlüsü de sanattır belki ama onların sanatıdır o. Bizce makbul olmaz
Reklam
Daha da delirmemiz gerekecek değil mi? Yaşamak için, evet.
"Hayat bana nasıl oyunlar ediyor, diyeyim mi bir bir? Kısacası: Tam o bin küsur kilometre ötedeki kentten küçücük bir haber bekliyorum. Bu bekleyişi durmadan anlatabilirim. Hiç durmadan beklediğime göre, beklemem de değişiyor. Zengin bir bekleyiş bu.. Gittikçe de içimi sarıyor. Günlük yasayışıma, bakışıma sesimin tonuna siniyor. Burada ciddiyetle ve delice çalışkanlıkla görev yapışımın nedenlerinden birinin de bu olduğunu biliyorlar mı acaba? Beni o bekleyiş doluluğundan, bazan hummaya varan ateşinden uzak tutacak her şeye nasıl sarılıyorum. Ama ondan uzak durabildiğim saatlerin sonunda, kendi kendime kaldığım dakikalarda sanki ihmal edilmiş bir canlı gibi amansız bir çullanışı var ki üzerime, o zaman kaçacak yer sığınacak insan arıyorum. Ama nereye kadar? Nereye kadar kendinden kaçabilirsin? Ya bir de geri dönemezsen? İhtiyatlı olmalı. Ya bir de umut olmasa. Evet, umut var. İçimde bunun hep aksini söyleyen korkuya rağmen. Ve bütün düşüncelerim beni boyuna bu korkuya doğru sürüklüyor." (Cahit Zarifoğlu ile konuşma, gelişme, Yaz 1974 sayısı)
Rasim Özdenören, İdris’e sordu: -Herhalde İncil’i de okudun? -Evet, okudum. -İncil de edebiyat yönü olan bir kitap. Hangisi daha etkileyici? -Kur’an. -Niçin? -Çünkü Kur’an, doğru söylüyor.
İdris sonradan Müslüman olmuş
“Evet hatırladım Küçük basit şeyler Yetiyor kederlenmeye Ya mutluluğa?”
Sayfa 496Kitabı okudu
Reklam
Evet hatırladım Küçük basit şeyler Yetiyor kederlenmeye Ya mutluluğa
Sayfa 496Kitabı okudu
Evet hatırladım Küçük basit şeyler Yetiyor kederlenmeye Ya mutluluğa
Sayfa 485Kitabı okudu
"Ya bir de umut olmasa... Evet, umut var. İçimde bunun hep aksini söyleyen korkuya rağmen."
Doğu Türkistan - "Yasal" Zulüm
Mısırlı yazar Necip el-Kiylanî’nin Türkistan Geceleri adlı romanında, Batı Türkistan’dan sonra Doğu Türkistan’ın, komünist Çin tarafından nasıl işgal edilip parçalandığı anlatılıyor. İlk aşamada işgal edilen bu Müslüman topraklarda, Çinliler, bazı yasal zorbalıklarla Müslüman Türkistan halkını planlı bir şekilde benliğinden koparmaya çalışırlar.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.