Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

cahit İpek

cahit İpek
@cahitipek55
Kalbini bozan kendini bozar.
Öğretmen
Ondokuz Mayıs Üniversitesi
İstanbul
25 Haziran
9 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
~ Büyük aşklar zamana, kırgınlıklara ve mesafeye meydan okur. ~
Reklam
~ Ben sevdim ve kaybettim ama gerçekten sevdim. ~
Erzurum'un asıl hayatını esnaf yapıyordu. Asıl güzel olan şey de, sağlam bir sınıf şuuruna ermesi, yukarıya imrenmeden aşağıya kendisini açık tutmasıydı. Esnaf kadını, eşraf kadının giydikleri elbiseleri giymez, yani kutnu'larla sırmalı elbiselerle süslenmezdi. İş terbiyesi almış, eli işlediği, yarattığı için nefsine saygı duygusu yerleşmiş şahsiyetli, kendine güvenir vatandaşlardan teşekkül etmiş bir kalabalık...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elçinin imparatorun beraberinde bulunduğu ikinci saray ise şehrin bügünkü Bostancı ile Maltepe arasında Küçükyalı'daki Bryas Sarayı'dır. İmparator Theophilos tarafından İslam sarayının bir benzeri olarak 840 tarihlerine doğru yaptırılan bu sayfiye ve av sarayının alt yapı kalıntısı bugün hala Küçükyalı yakınında görülebilir. Liudprand'ın bu çevrede imparatorun ava çıktığını bildirmesi şimdiki Küçükyalı'dan arkada Kayış dağına uzanan arazinin o yıllarda avlanmaya uygun bir ormanlık bölgesi olduğunu gösterir.
Sayfa 262Kitabı okudu
Türk devrinde 'meydan-I esb' yani At Meydanı olarak adlandırılan Hipodrom Bizans döneminde önceleri quadriga adı verilen dört at koşulu yarış arabalarının koşu yaptıkları bir meydandır. Bu arabaları idare eden yarışçılar yeşiller, maviler, kırmızılar ve beyazlar olmak üzere dört ayrı gruba ayrılırlar. Bunlardan ilk ikisi yeşiller ve maviler günümüzün en başta gelen iki futbol kulübü gibi ünlüdür. En tanınmış yarışçıda Porphğyos adındadır.
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
"Bekliyorum Öyle bir zamanda gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasın."
Ve ben derim ki hayat, sahiden karanlıktır, saik olduğu zaman başka, Ve her bilgi beyhudedir, çalışma olduğu zaman başka, Ver her çalışma nafiledir, aşk olduğu zaman başka.
"Canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bedenim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun. Benden sadece mecalsiz bir şey kaldı. Çok yorgunum.."
Ölüm değilse bizi ayıran yazık olmuş.
Âdem (a.s)
Şeytan'ın her gün bize yaptığı telkinler, Âdem (a.s) 'a yapılan telkinlerin aynısıdır. Şu farkla, biz insanlar, Cennette değil, dünyada yaşıyoruz. Dünya, Cennet gibi değildir. Allah Teâlâ, Cennet'te işlenen bir günahı hemen cezalandırıyor; dünyada ise durum farklıdır. Allah, kendisine karşı işlenen günâhlara karşı, dilerse dünyada cezasını verir, dilerse Âhiret'e erteler. İsterse günahkâr kulunu her ikisinde de cezalandırabilir.
Reklam
Usûl olmadan vüsul olmaz.
Eğer bugün varış noktasına erişemiyorsak usûlü takip etmediğimiz içindir. Allah resûlü (s.a.v) bize rabbani bir yol bıraktı. o yol için, 'size öyle bir yol bırakıyorum ki gecesi gündüz kadar aydınlıktır' dedi.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç! Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile, Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece. Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince, Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül! Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.
Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, Bir şeyin provası yapılıyor sanki. Kuşlar toplanmış göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni…
“Susuyor olmam, acı çekmediğim anlamına gelmez…”
Bir sayfa, böylece, yavaşça çevrildi ve tüketilmiş günlere eklenerek öbür tarafa geçti, şimdilik biriken sayfalar ince bir cilt oluşturmakta ama buna karşılık kalan sayfalar bitmek bilmez bir hacim sunmaktadır. Ama yine de biten bir sayfadır, teğmenim, yani yaşamın bir parçası.
Çocuk ne yaşıyorsa onu öğrenir Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, Kınama ve ayıplanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendirilmişse, Kendine güven duymayı öğrenir...
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
"Hey koca çınar misali devletim, ayakta ölen çınar! Nerede gölgende bahtiyar olanlar? Gövdenin her yanını kurtlar sarmış. İnsafsızca kemirmekteler. Sana ayakta ölmeyi bile çok görmekteler... Ancak ağaçlar ve özellikle de çınarlar, her şeye rağmen ayakta ölürler. Mutlaka filiz verirler. O filiz yine bir gün koca çınar olur... "