Ceylanın pınara inişiydik, Vedalaşan birkaç damla gözyaşının; Tenine kan bulaşan O masum çakıl taşının... Oysa biz dualarımızda hep Birbirimizden daha önce Ölmeyi dilerdik ..
Şimdi yine zamanım olsaydı... kendimi oluruna bırakmaktan başka bir şey yapmazdım. Bu durumda başıma gelen her şey, bir çakıl taşı üzerindeki yağmur gibi bir şey olurdu. Yağmur, taşı serinletir, ne güzel. Bir başka günse güneşten yanar taş. Mutluluğu tam olarak böyle bir şey gibi düşündüm.
Reklam
Az önce Çakıl, okuma lambamı sepetin içinden aldı ve 1m den fazla bir yükseklikten aşağıya attı 🤦‍♀️ 1 saat kadar önce lambayı o sepete koyarken beni takip etmiş demek ki manyak. Fırsatını bulunca da ondan kurtuldu. Kedili evde kitap okumak da zor...
"Sizden birini, emrettiğim veya yasakladığım bir konu kendisine iletildiğinde, sakın köşesine yaslanmış olarak (câhilce), «Biz Allah'ın Kitabı'nda ne bulursak ona uyarız (hadis tanımayız!)» derken bulmayayım!” (Tirmizî, İlim, 10) Günümüzde "Kur'ân bize yeter!" diyenlere verilecek en güzel cevap, bu hadîs-i
İsra suresi
ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍۜ اِنَّهُ كَانَ عَبْداً شَكُوراً Ey Nûh ile birlikte gemide taşıdığımız kimselerin nesli! (Yalnız Bana güvenip, dayanın, Bana şükredin!) Şunu bilin ki Nûh çok şükreden bir kul idi. İsra 3 وَيَدْعُ الْاِنْسَانُ بِالشَّرِّ دُعَٓاءَهُ بِالْخَيْرِۜ وَكَانَ الْاِنْسَانُ عَجُولاً İnsan, bazen şerri, tıpkı hayrı
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.