Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
cavidan
cavidan
@cakmadivansairi
Öğrenci
64 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
·
Puan vermedi
Ben on yaşındayken annem bana okumam için kitaplar getirirdi. Bir çocuk olmamdan mütevellit doğal olarak Gülten Dayıoğlu'nun kitapları da olurdu onun bana getirdiği kitapların içinde.
Fadiş'i okumuştum, şimdilerde sadece çok hüzünlü ve boğucu bir teması olduğunu hatırlıyorum. Ama Dört Kardeştiler öyle değil, onun hakkında da çok bir
Hera'da merhamet uyandırmayı başarabilen ilk ve tek Tanrı
Var mı Hermes gibisi gerçekten? Roma mitolojisindeki adı Merkür olan tanrı aynı zamanda yönetici gezegeni Merkür olan İkizler burcunun karakteristik özelliklerini gösteriyor, hatta bana sorarsanız en iyi bu şekilde betimlenebilir. Oldukça hareketli, zihni hızlı işleyen, hem hilebazlık yapmasını hem de hilebazca gönül almasını bilen,
bir kurgu sorunsalı
Bebiha... Okulumuzda çokça okunan bir kitaptı, okulun her yerinde göre göre içimi bir merak kapladı ve kütüphaneden ödünç alıp okumaya başladım. Kitap hızlı okunuyor, nedeni de sürükleyici veya akıcı olmasından ziyade basit yazılmış olması. Hatta ne ilginçtir ki, kitabın konusu (Erhan'ın kızı rüyasında görmüş olması) benim bir 5. Sınıf
Okur Takip Önerileri
MBTI bilenler için, çok büyük bir Fi-Fe çatışması var kitabın içinde. Ve kitapta Fe'nin olumsuz tarafları anlatılırken Fi tamamen yüceltiyor. Yazarı büyük ihtimal Fi dom ya da Fi aux. Bence kötü bir seri değil kayıp gül serisi, ben 2'sini ortaokulda okumuştum -tabii o zaman yaşımın daha genç oluşundan mütevellit beni kısa zaman önce bitirdiğim bu kitabın etkilediğinden daha çok etkilemişti- iki kitap arasında birinci kitap okunmazsa ikinci anlaşılamaz benzeri bir kurgu devamlılığı yok, sadece ana karakter aynı. Genel olarak onun kendi iç dünyasını keşfetme yolculuğu diyebiliriz.
İki kitap da çok kolay okunuyor, hatta hayatımda okuduğum en kolay okunan kitaplar. Bu nedenle okuma alışkanlığı kazanmak isteyen yaşça genç arkadaşlar için tavsiyemdir. Belki de serinin anlattığı kendi içine dönüş temasına geçmiş yıllarda daha çok ihtiyacım olduğu için bu kitaptan pek etkilenmedim. Eminim ki ortaokul yıllarında okusaydım bu kitap benim için çok daha etkileyici olacaktı. Bu yüzden bahsettiğim üzere, bu yaş grubundaki insanların da okuma alışkanlığı kazanmak adında tahakküm ve şiddet içeren "gençlik" kitapları yerine böyle bir seri okumasını evla buluyorum.
Zeus
Mitolojiye meraklıysanız ve tanrı/tanrıçalar hakkında genel bilgilere ulaşmak, derin bir araştırmaya girmeden önce bir temel oluşturmak istiyorsanız bu seri sizin için uygun olabilir. Bu kitapta Zeus'un doğumdan başlayan otorite mücadelesi, titan-tanrı savaşı, Metis ve Semele ile olan ilişkisi ve insanların yoldan sapışını cezalandırmak isteyişine dair bir hikaye anlatılıyor. Yazar olayları olabildiğince hikayeleştirmeye çalışmış, okuması/dinlemesi zor bir kitap değil. Dikkat dağınıklığı olan bir insan olmama rağmen 1 saat boyunca zorlanmadan dinleyebildim. Tabii ki mitolojide bir konu hakkında birçok farklı söylence bulunduğunu ve bu kitabın doğal olarak farklı söylencelere yer vermediğini unutmamalısınız. Bir de kitabın bir yerinde Hera'nın Zeus'la evlenmekten gurur duyduğundan bahsedilmiş, benim bilgim işin aslının böyle olmadığına, Hera'nın onu sevmemesine rağmen evlenmeye mecbur kaldığına dairdi. Bunu da buraya not düşeyim.
haklı muhakeme ve haksız muhakeme
Beyefendi büyük ihtimal çağının muhafazakar ve dindar insanlarından. Sokrates'in ve antik Yunan'ın dinden bağımsız felsefe ile uğraşan filozoflarının şuurunu alaya aldığını görüyoruz. Kitapta Sokrates düşünmek adı altında kişiyi komik durumlara düşüren, Zeus'a ve diğer ilah/ilahelere itaat etmeyen, ahlaksız biri olarak resmediliyor ve bu tipleme bir komedi unsuru olarak kullanılıyor. Sokrates etkisi altında kalmış oğulun babasını dövmeye başlaması ile baba "dersini" alıyor ve dinibütünlüğüne geri dönüyor. (Bizzat Baştanrı Zeus'un kendi babasını katlettiğini düşünürsek gerçekten ilginç.)
Sokrates hakkında bir okuma yaptıktan sonra onu ölüm yoluna götüren karşıt düşüncelerin toplandığı bu tiyatro eserini okumak bir çerçeve yaratmak adına faydalı olacaktır. Esenlikle kalın.
Aşkın değil, takıntının öyküsü.
Instagram'da sözü geçen kitapla ilgili bir gönderi görmüştüm. Gönderinin altındaki yorumlarda kitabı okuduktan sonra bu ''güzel aşk hikayesinden'' ne kadar çok etkilendiğini okumaları bittikten sonra ağladıklarını dile getirerek belirten kullanıcılar gördüm. Tabii ki de kendi kendime duruma tepki gösterdim çünkü aynı kitabı okurken ben sinir krizi
Öğretmenim "Aytmatov'un en güzel kitabı" olarak bahsederdi, en güzeli mi henüz bilemem fakat okuduğum kitaplar arasında en güzellerden bir tanesi olduğuna eminim. Bu kitap içerisinde bulunan karakter örnekleriyle bize özellikle öğretimle hakkında çok şey anlatır. Sabitcan ile Adilbay'ın kazanılan ilmi işleme konusundaki farkları nelerdir? Öğrenim hayatını bitirmiş ama eğitimsiz kalmış kişinin sonu ne olacaktır? Mankurtlaşma kavramı nedir ve eğitimle olan bağı nedir? Kişi geçmişini unutursa ne olacaktır? İçinde anlatılagelmiş hikayeler ve bilimkurgu ögeleri bulunduran kitap bu sorularla birebir ilgilenmiş ve Yedigey'in Kazangap'ı son yolculuğuna uğurlarkenki yolculuğuna tüm bu geçmiş ve geleceği sığdırmayı başarmıştır.
