Rüzgardan mamuldür hayat, geçip gider. Geçip gider...
Lakin fırtınanın dinmesini beklemek değildir yaşamak. Yağmurda dans etmek, kırılan bir bileğin üzerinde sek sek oynamaktır. Yani ki yaşamak ciddi bir hadisedir.
Başlayan her şey bitmekle kaimdir. En uzun en çaresiz geceni düşün sabah olmadı mı?
Ey Adem yazgının Sisifos'tan ayrı olduğunu kim söyledi sana? Hani şu ömrü boyunca koca bir kayayı dik bir dağın doruğuna yuvarlamaya mahkum edilen bahtsız. Ne zaman doruğa ulaşsa kaya elinden kaçar ve Sisifos her şeye yeniden başlamak zorunda kalır.
Yolu yok, bulup buluşturacak gerekirse borç harç denkleyeceksin. Umut edeceksin! Çünkü güneş yalnızca umut edebilme kabiliyeti olan insanların yüzü suyu hürmetine doğar.
Karamsar olmaya hakkın yok.
İyi olacağız, iyi...
Ah bu erkekler! Hepsinde aynı gurur, aynı kendini beğeniş. Bizim de bir kalbimiz olduğunu, bizim de "mutlaka" isteyecek bir şeyimiz olabileceğini, bir türlü akıllarına getirmek istemiyorlar.