Stephen King'in nadir yazdığı polisiye gerilim türünden bir kitap. Bu kitabın bir başka anlamıda Holly Gibney karakteri ile tanıştığımız kitap olması. Stephen king hayranları bilir. Holly sıradışı ama sıcak bir karakter. Ben özellikle bay mercedes dizisindeki Holly'i canlandıran Justine Lupe 'u Holly ile çok özdeşleştirmiştim. Outsider dizisinde ki hali ben dahil kimsenin içine sinmemişti.
Katili baştan belli bir romana heyecan katmak zor mudur? Yazan Stephen King ise bunun cevabı hayır. Çalıntı bir mercedes ile başlayan cinayet zinciri kişisel hesaplaşmalara kadar gidiyor romanda. Psikolojik bir gerilim olarak da romanı tanıtmak yanlış olmaz. Zaten romanın asıl etkili olduğu yer tam da burası. Karakterler öyle bir psikolojik betimlemeler ile verilmiş ki canlı kanlı gibi karşımızdalar sanki. Özellikle dedektif Hodges, canım Holly ve Jerome. Müthiş karakterler. Ama en iyi karakter kim diye sorarsanız katil Brady derim. Psikolojik tahlillerin dibine vurmuş yazar.
Kitapların filmleri iyi olmaz algısını 22.11.63ten sonra Mr. Mercedes ile de yıkıyor kitap. Lisey's Story de iyi bir diziydi tabi. Ama Mr. Mercedes oyuncu seçimi ve kadrosu ile mükemmel bir iş çıkarmış.
Ve son olarak yaşasın tam bağımsız Holly hayranları =)
Keyifli okumalar...
Bay MercedesStephen King · Altın Kitaplar · 20141,371 okunma
Hikaye Hırsızı
İyi yazarlar ödünç alır, büyük yazarlar çalar.
Hiç kimse senin hayatını yaşayamaz.
Senden başka hiç kimse senin yaşamına sahip çıkamaz.
Kendi öykünü yalnızca kendi özgün sesinle anlatabilirsin.
Son zamanlar da sıkca karşıma çıkıyor du,okumasam olmazdı.Burada reklamın önemi ön plana çıkıyor tabiki. Stephen King'in de
Akıl Tutulması
Sema ergenekonun yaptığı çalıntı şeyler part2
"Yanlış düşünebilir, yanlış anlayabilir veya yanlış yapabilirsin; ama yanlış hissedemezsin." - Edith Wharton
Jacob Finch Bonner (Jake) ilk kitabı ile oldukça tanınmış ama sonraki kitaplarında bu başarıyı yakalayamamış bir yazardır. Geçimini sağlamak için yaratıcı yazarlık üzerine eğitim vermektedir. Bu derslere kaydını yaptıran Evan Parker isminde kendini beğenmiş bir genç Jake'in hayatını oldukça etkileyecektir. Evan hikayesinden oldukça emin bir
Gaye Boralıoğlu'ndan fazlasıyla ümitliydim! Kitabın isminin ilgi çekici oluşu, arka kapağın mistik öyküler okuyacağım izlenimini yaratması beni oldukça heyecanlandırmıştı fakat sonuç hüsran!
İlk eleştirmek istediğim nokta, yazarın dili. Kendimi ilköğretim düzeyi öykü yarışmalarında derece ile boy gösteren kişilerin öykülerini okur gibi
Bir şeyi daha söylemeliyim. Onu evlenmeden önce de tanıyordum ve ona âşık olduğumu o zaman da söylemedim. Bunun acısını ölene dek taşıyacağım. Bunu hak ediyorum çünkü. Ona aşkımı neden söylemediğime gelince filmlerden çalıntı bir ifadeyle, onun benimle mutlu olabileceğine inanmıyordum. Yani ona çok yakın olursam zarar vereceğimden korkuyordum. Uzakta durursa aşkımdan zarar görmez. Birlikte yaşanması güç bir adam olarak, dünyası karmaşadan kurtulamayan bir adam olarak, son derece iyi bir aile yaşantısı olan ve fazlasını hak eden onu, kendime karşı koruyordum.
Çalıntı bir kaleme yazılan haram bir şiirdi gençliğim,Kursağına takıldı umudun hadi helal deyip sırtına vur mutluluğun yada vurma boğulsun çünkü ben umudu çoktan unuttum...
Yemek yeme bağımlılığımın beni kontrol etmesini değil, ben onu kontrol edebilmeyi isterdim. Fakat bunun gerçekleşeceğini hiç düşünmüyordum.
İçimdeki boşluk bu aralar her zamankinden daha genişmiş gibi hissettiriyordu.
İyi değildim.
İyi olmanın yakınından bile geçmiyordum.
Ateşle oynadığınızda yanacağınızı söylerlerdi.
Peki ya birini sevdiğinizde?
İşte o zaman onu tarafından mahvedilirdiniz.
Bazen bir şeyi öylesine alde etmek isterdiniz ki ona sahip olmak için elinizdeki her şeyden vazgeçerdiniz.
Ama dersimi almıştım.
Onu kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu ve hiçbir şeyin buna değmediğini biliyordum...
"Güvensizliklerinin ruhuna hayat veren şeyin önüne geçmesine izin verme. Aksi takdirde, bu dünyada kendini asla bir bütün hissedemeden yürürsün... Ve yaşamak bu değildir."