“Yıldızlar karanlıkta parladığı gibi, fakirlik ve sefalet içinde de safiyet ve ulviyetle parlayan ruhlar yok mudur? Bir kalp, sevmek için mutlak servete, asalete mi muhtaçtır? Bence, en hâlis ikbal, ruhun göründüğü iki güzel göz; en büyük servet, kalbin hissini gösteren gül renginde dudaklardan akseden tebessümdür. Güzellikten büyük asalet, kalp safiyetinden büyük servet mi olur?