Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Absürd
"Bugün annem öldü veya dün, tam hatırlamıyorum "
o gün üzülüp üzülmediğimi sordu. bu soru beni çok şaşırttı, böyle bir soru soracak olsam ben de çok rahatsız olurdum herhalde. yine de duygularımı çözümleme alışkanlığını bir miktar kaybettiğimi, dolayısıyla bu konuda onu aydınlatmanın bana güç geldiğini söyledim. anneyi elbette çok severdim ama bu bir şey ifade etmiyordu. bütün sağlıklı insanlar sevdiklerinin ölmesini az çok istemişlerdir.
Sayfa 62 - can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
paris’te ölünün başında üç, hatta bazen dört gün beklenirmiş. buradaysa öyle bir vakit yokmuş, daha ölüm fikrine alışamadan cenaze arabasının peşine takılmak gerekiyormuş.
Sayfa 15 - can yayınlarıKitabı okudu
112 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Kitapta ana karakterin insanlara, topuma hatta kendisine bile yabancılaşması ustaca ele alınmış. Okurken yalnızca yabancılaşmayı değil aynı zamanda karakterin belli kalıplara koyulmak istendiği ancak bunun karşılığında yalnızca hayatından, insanlardan ve toplumdan herhangi bir beklentisi, umudu olmayan; boşvermişlik içinde olan biriyle karşı karşıya kalındığı gösterilmekte. Ki bu boşvermişlik karakterde öyle bir boyutta ki en ciddi konularda bile 'fark etmez' diyerek bunu da açıkça belirtmekte. Özellikle Sonu ile bence okuru baya etkiylebilecek bir eser. Tavsiye ederim. Okuyacaklara keyifli okumalar...
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,8bin okunma
"..yıllar sonra ilk kez içimi aptalca bir ağlama arzusu kapladı,bütün bu insanların benden ne çok nefret ettiklerini anlamıştım çünkü."
İYİ Mİ GECELER ?
Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın." Albert Camus
Reklam
Bir kenti tanımanın en bildik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, orada birbirlerini sevdiğine ve nasıl öldüğüne bakmaktır.
Günlerin nasıl hem uzun hem bu kadar kısa olabildiğini anlamamıştım. Yaşaması uzundu elbette, fakat o kadar genişlemişlerdi ki sonunda iç içe geçiyorlardı. Adlarını yitiriyorlardı. Benim için içi boşalmadan anlamını koruyan yalnız dün ve yarın sözcükleriydi.
Sayfa 75
Bir insan söylediği şeylerden çok söylemedikleriyle insandır. Söylemeyeceğim çok şey var..
İnsan böyle şakalar yapmamalı...
Saman şiltemle yatağın tahtası arasında, kumaşa neredeyse yapışmış, sararmış ve saydamlaşmış eski bir gazete parçası bulmuştum. Baş tarafı yoktu ama sanırım Çekoslovakya'da geçen bir üçüncü sayfa haberiydi. Adamın biri servet yapmak için Çekoslovakya'daki köyünden ayrılmış. Yirmi beş yılın sonunda zengin biri olarak, yanında bir kadın bir de çocukla köyüne dönmüş. Doğduğu köyde annesiyle kız kardeşi bir otel işletiyorlarmış. Adam onlara sürpriz yapmak için karısıyla çocuğunu başka bir otele bırakıp annesinin oteline gitmiş, kapıdan içeri girdiğinde annesi onu tanımamış. Şaka olsun diye aklına bir oda tutmak gelmiş. Parasını göstermiş. Gece vakti annesiyle kız kardeşi parasını çalmak için adamı çekiç darbeleriyle öldürmüşler, cesedini de nehre atmışlar. Sabah karısı gelmiş, olan bitenden habersiz, adamın kimliğini açığa vurmuş. Anne kendini asmış. Kız kardeş kendini bir kuyuya atmış. Bu hikayeyi binlerce defa okudum herhalde. Öykü bir yanıyla inanılmazdı. Diğer yanıyla makuldü. Ne olursa olsun bence adam bunu biraz da hak etmişti, insan böyle şakalar yapmamalı.
Sayfa 74
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.