Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nazımın eşi Galina Grigoryevna Kolesnikova (aynı zamanda doktoru), Nazım 'ın 23 yaşındaki genç ve güzel bir kadına (Vera Tulyakova) aşık olduğunu anlar. Nasıl mı? 10 yıllık evlilik hayatında çok uzun bir süredir şiir yazmayı bırakması ve Nazım' ın birden şiirler yazmaya başlaması Galina' nın dikkatinden kaçmaz. Bir röportajında da şöyle anlatır: Şiir yazamaz olmuştu. Oyun yazıyordu, yazı yazıyordu ama benimle beraberken şiiri bırakmıştı. Bülbül şakımıyordu artık. Ama Vera' ya aşık olunca hemen şiir yazmaya başladı. Çünkü sanata güç veren şey, aşktır. Aşkın olduğu yerde şaheserler vardır. Ben bunu çok iyi anlıyordum. Onu çok sevmeme rağmen sevdiği kadınla beraber olması gerektiğini anlıyordum. Her kadın bunu yapamazdı. Öyle bir aşktı, öyle güzel yazıyordu ki, bir kez bile olsun kıskanmadım O' nu. Bülbül tekrar ötmeye başlamıştı. Önemli olan da buydu.
Sonradan öğrendim ki buram buram fanatizm ve maçoluk kokan reklamların altında bir kadın psikologun imzası varmış, insan hem psikolog hem kadın olunca tabii erkeklere özgü bir fanatizme çok daha elverişli simgelerle göz kırpabiliyor.
Reklam
Can Dündar ne güzel özetlemiş !
"Uğruna ölünen ile her gece dövülen kadın aynı kişi ise, burası Türkiye'dir".
Sayfa 171 - Anatolia Kültür Yayınları
adamın bu cevabını genişlik olarak görenlerden nefret ediyorum...
__ “Çocuklu kadına yakıştı mı?” sorusu hemen eski eşe soruldu. Bir polemik çıkar, diye umuldu. Ama Cem Özer, erkeklik raconunda dönüm noktası sayılabilecek bir yanıt verdi. Dedi ki: “Geriye çekilip baktım; ortada benimle alakalı bir şey olmadığını gördüm. Eski eşimin hayatına karışıp yargılamam nasıl mümkün olur. Bana, aldığı her kararda onu desteklemek düşer. Toza bulanırım, yine de ona toz kondurmam. Kaldı ki onu gülerken görmek hoşuma gitti. Mutluysa bana ancak halt etmek düşer.” Şu cümleleri kuramadığı için kaç erkek melankolik, alkolik, katil, mahkûm oldu kim bilir?.. Ve kaç kadın huzurundan, evladından, evinden, işinden, canından oldu. ... Cem Özer’in sözlerinde bu kuşakta kaybolmuş o eski sevda adamlarının yüce gönüllülüğü vardı. Ayrılıp dost kalabilmek zordur. Nurgül Yeşilçay, böyle bir dostu olduğu için şanslı olmalı... “Darısı ayrılanların başına!” derim. __
Sayfa 363 - epub (CAN YAYINLARI)Kitabı okudu
.... Bir kadının önünde iki seçenek vardır :ya beklentiyi ya da sevgiliyi değiştirmek... Çoğu kadın, cicege razı olmak veya adamdan caymaktansa üçüncü bir seçenekle uğraşır : adamın kişiliğini değiştirmeye çalışır. Ama ne yazık ki - üç yasindan gün almış hiçbir - erkek değişmez.
Sayfa 197 - canKitabı okudu
''Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın, Her baş ağrılı bir kadının arkasında kesinlikle bir erkek vardır...''
Reklam
Yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekler beni bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık, aynı daldaydık. Aynı daldan düşüp ayrıldık. Aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık. Yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından.
Sayfa 120 - İmge Kitabevi - Nazım Hikmet, HasretKitabı okudu
Kendimi ayırt etmeden söyleyeceğim; bazen erkek soyu midemi bulandırıyor. “Kadın kokusu”, taze ete susamış bir sırtlana dönüştürüyor bizi… Gözümüzü kör ediyor; başımızı döndürüyor. Amerikan başkanından hocasına, kör cahilinden okumuşuna, kılıbığından “Taşfırın”ına kadar böyle bu…
Kadın Ne Der, Erkek Ne Anlar
Zonguldak Emn?yet Müdür Yardımcısı, kadınların “ilgi çekmek için” intihara kalkıştıklarını söylemiş. Bir örnek olaydan gidelim: Türkiye’de “kadın intiharları” denince akla Batman gelir. Bir ara hep Batman’da canına kıyan kadın haberleri okurduk. 1999’da intihar eden kadın sayısı 19’du. 2000’de 33 olmuştu.
Gazeteler, yeni ayrıldığı altı yıllık eşinin genç bir sevgili bulduğunu yazdı. Yeni sevgililer, objektiflere yakalandı. Fotoğrafları çarşaf çarşaf yayımlandı. "Çocuklu kadına yakıştı mı?" sorusu hemen eski eşe soruldu. Bir polemik çıkar, diye umuldu. Ama Cem Özer, erkeklik raconunda dönüm noktası sayılabilecek bir yanıt verdi. Dedi ki:"Geriye çekilip baktım; ortada benimle alakalı bir şey olmadığını gördüm. Eski eşimin hayatına karışıp yargılamam nasıl mümkün olur. Bana, aldığı her kararda onu desteklemek düşer. Toza bulanırım, yine de onu toza kondurmam. Kaldı ki onu gülerken görmek hoşuma gitti. Mutluysa bana ancak halt etmek düşer." Şu cümleleri kuramadığı için kaç erkek melankolik, alkolik, katil, mahkum oldu kim bilir?.. Ve kaç kadın huzurundan, evinden, işinden, canından oldu.
Sayfa 180Kitabı okudu
162 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.