İnsanoğlu iki katlı bir bina yapacağında bile günlerce plan, proce hazırlıyor. Bizse milyar katlı bir kainatın ortasında ikamet ediyoruz ama bunu tasarlayanını, sanatkârını merak etmiyoruz.
Sayfa 108 - Ugur Tuna yayinlari
Neden ve sonuçtan ibaret putları yıkmadığı müddetçe insanın aradığı adresi bulması zordur!
Sayfa 105 - Ugur Tuna yayinlari
Görüyorum o sağlıklı insanları... Ne ayaklarının, ne ellerinin, ne de bedenlerinin kıymetini biliyorlar.
Sayfa 87 - Ugur Tuna yayinlari
İmtihandır işte, sevdiğine defalarca sevgi sözlerini sıralarsın fakat çok istemene rağmen bir kere ondan duyamazsın. İsyan mı? Yo, hayır. Sabır, teslim olmuşluk Ayşegüldeki...
Sayfa 85 - Ugur Tuna yayinlari
Bir şey ancak değerini bilenlerin yanında kiymetli olur.
Sayfa 88 - Ugur Tuna yayinlari
İşte teslimiyetin sınırı burada başlıyordu. Ya alıp başını avareliğin kucağında yaşayacak,kaybedekti. Ya da her durumda yalnız bırakmayan, Yaradan'ına sığınacaktı ve kazanacaktı.
Sayfa 60 - Ugur Tuna yayinlari
Şımaracak kimsesi olmayınca insan birden büyür ya.
Sayfa 36 - Ugur Tuna yayinlari
Bazı insanlar aşktan ne istediklerini bilmediği için
Hayatları istemedikleriyle doludur.
Ama onlqr fark etmezler.
Sayfa 27 - Ugur Tuna yayinlari
Hani o çok uzaklarda aradığı huzur aslında içindeydi ama Zeliha bunu görmekten de çok uzaktı.
Sayfa 21 - Ugur Tuna yayinlari
Ne tuhaf bir çağa denk geldik
Ne tuhaf bir çağa denk geldik. Hiçbir şeyin kıymeti yok. Dostluklar da sevmeler de bir tuhaf. Üstelik buna itiraz edenler susturuluyor yahut yalnız bırakılıyor. Mizubayashi bir başka kitabında, “Dünyanın bu genel değişkenliği içerisinde insan; devamlılığı, sadakati, duyguların sürekliliğini arzuluyor,“ der. Kime ne derse desin,biz insana yaraşır arzuları, insana yaraşır hisleri yaşatmalıyız.
