İnsan: Fakat hayattan bana kalan nedir? Hayatım dolu olduğunda dert ve tasa; eğer boşsa can sıkıntısı. Bunca zahmet, meşakkat ve ıstırap karşılığında nasıl bana
böylesine sefil bir ödül sunarsın?
...ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım?
"Yüzünde sırayla kâh korku, kâh keder, kâh can sıkıntısı beliriyordu. İçinde bir kavganın olduğu ama aklının bu kavgada ona henüz yardımcı olmadığı belliydi."
Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı… ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarla dolu bu engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım?
'Çevremizdeki her şey durmadan değişir. Her gün, yeni bir dünyayı aydınlatır. Alışılmış olarak adlandırdığımız şeyler yeni fırsatlarla doludur, ama her günün bir öncekinden farklı olduğunu görmeyi beceremeyiz.
Bugün, herhangi bir yerde, bir hazine sizi beklemektedir. Bu bir küçük gülümseme, büyük bir fetih olabilir, bu pek önemli değil. Hayat küçük ve büyük mucizelerden oluşmuştur. Hiçbir şey can sıkıcı değildir, çünkü her şey sürekli olarak değişmektedir. Can sıkıntısı dünyanın kendisinden kaynaklanan bir şey değildir, dünyayı görme tarzımızdadır.'