Sen sen olmuşun önemi yok hiç
Güldüğünü konuştuğunu beni sevdiğini de saymıyorum
Bu benimle çocukluk günlerim arasında bir şey
Bir kırık cam bir yanlış bir taş yarası
Bu kaşla göz arasında
Bu öyle bişey
Anavarza Ağıdından bir dörtlük daha: “Dervişin mendili ala / Bülbül konar daldan dala / Ben öpmeğe kıyamazdım / Belemişler kızıl kana.” Bu ağıttaki şiddet, şiirsellik bir oğul pahasınadır. Ben öpmeğe kıyamazdım teması da halk şiirlerinin, daha da çok ağıtların ortak temasıdır. Karacaoğlanın: “Varıp bir kötünün koynuna girmiş / Şu benim öpmeğe kıyamadığım.” Kozanoğlu Ağıdından bir dörtlük: “Karalı yağlık karası / Adana Kozan arası / Ben öpmeğe kıyamazdım / Ak döşü süngü yarası.” Hacının Ağıdından başka bir örnek: “Kanlı yelek kanlı kuşak / Buna can dayanmaz uşak / Ben öpmeğe kıyamazdım / Yatırdılar kuru yere.” “Ben öpmeğe kıyamazdım” sözleri türkülerin, ağıtların boyuna yinelenen ortak sözlerinden biri. Birçok türküde, ağıtta başka başka biçimlerde bu temaya rastlarız.
(...)Karargâhın içinde: “Kudüs düştü!” sözü, ölüm haberi gibi yayıldı. Daha şimdiden Beyrut’a, Şam’a, Haleb’e göz yaşlarımızı hazırlamak lâzımdı.Artık yalnız Anadolu’yu ve İstanbul’u düşünüyorduk. İmparatorluğa, onun bütün rüyalarına ve hayallerine, Allahaısmarladık!
Zeytindağı’nın çamları arasından, güneşi hiç sönmeyecek, hiç akşam gölgesi
Sen sen olmuşsun önemi yok hiç
Güldüğünü konuştuğunu beni sevdiğini de saymıyorum
Bu benimle çocukluk günlerim arasında bişey
Bir kırık cam bir yanlış bir taş yarası
Bu kaşla göz arasında
Bu öyle bişey
Sevgi Duvarı - Can Yücel