Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Can Yücel
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar
Değiştim
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
İnsan, çok üzüldüğünde ya da psikolojik olarak çok uyarıldığı zamanlarda ağlayamaz. Gırtlağına bir yumru oturur, konuşamaz. Can Yücel şu dizeyle açıklıyor bunu: "Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, neden hiç ağlamadığını anladım.”
Yoldayım aşkım yoldayız
Yola vurduk
Kanatlar açıyor ayaklarım
Yeni bitkiler ki görülmemiş
Kardelenler
Yeşillenerek herşeye
Yeşilleniyor dünya
Yoldayım aşkım yoldayız
Ne köyden kente
Ne de kentten köye
Artık anladım yolda olur Devrim
Yolda başladı devrim
Mesafeler ki doğacak çocuklarımız
Ne varsa sakat devirin.