Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kudüs şiiri
Ne karaymış talihin senin ey kutlu şehir Tütmeyen ocağında duman ağlıyor Kudüs Suyuna kan bulaşmış ekmeğin acı zehir Feryadının sesini duyan ağlıyor Kudüs Ey sen ki peygamberin ümmetin başkentisin Ey sen ki çocukların elinde taş kentisin Sen de gam sen de keder sen hüznün başkentisin Sana gök sana toprak mekan ağlıyor Kudüs Uykusuzum öfkemi gecem örtmüyor diye Müslümanlar küffara hücum etmiyor diye Yetişin benim buna gücüm yetmiyor diye Tankların karşısında sapan ağlıyor Kudüs Yoluna feda olsun bende bir can duruyor Gaflet ateşten gömlek yakıyor yandırıyor Aksa'nın güzelliği Yusuf'u andırıyor Sana Yakup peygamber Kenan ağlıyor Kudüs Bir duam kaldı şimdi mevt-ü fi sebilillah Nasip olmayacaksa vah bana bana eyvah İnlesin minareler Allahu Ekber Allah Müezzinin dilinde ezan ağlıyor Kudüs MÜMTAZİ🖋️
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Reklam
Yusuf'un yarattığı sessizliği düşündüm bu sabah Ali Şeriatî'nin satırlarını okurken. Kendisine kadınların önüne çıkması emredildiğinde geçmişle geleceği birbirine rapt eden, gayba yaşlanmış yeni bir zaman zarfı yaratılıyordu sanki. Belki dondurulmuş geçmiş zaman olarak tesmiye olunabilir bu zaman aralığı. Kadınlar Yusuf'u görüyorlar
Geceler yalınayak, geceler inzivada İnsanlığın salâsı okunuyor, elveda! Gündüzün siyahından ufka karanlık çöktü Hicabından günahın kardelen boyun büktü Günebakan çiçeği dönüp bakar mı bize? Feryad u figan etsek nefis gelir mi dize? Ömür yitik sermaye kelebeğin misâli Tarumar gülistanım, talan ettim visâli Yâ İlâhi affeyle, gayrı dilim
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Şivekâr korkmadı kaybolmaktan Daldı çokluğa can havliyle Dedi bulsam da Hüsnü Yusuf'u Onun gibi kaybolsam keşke. Kaç yıl geçirdi Şivekâr arayış içinde? Neler yașadı? Biz yeniler yüz kızartan soruları hemen atlarız.Saklarız Arayan ve arayışın süre gittiği ortamın .Yek diğerinden ne paylar aldığını.
Reklam
«AH MiN-EL-AŞK» Aşıkın ah-u enini Yare değil, agyaredir ; Çerheder arz-u zemini, Aşk elinde a varedir .. Kainatın aşktır özü,
Hâmi-i Mârâşi
Âşıkam meftûn-u cânân olmayan bilmez beni Hançer-i aşk ile kurbân olmayan bilmez beni Anlamaz ahvalimi her sûfî-meşreb müddeî Bâde-nûş-i bezm-i irfân olmayan bilmez beni.. •Aşığım, sevgiliye hayran olmayan beni anlamaz •Aşk hançeri ile kurban olmayan beni anlamaz •Her sofu yaradılışlı olduğunu iddia eden benim durumumu anlamaz •İrfan
Seyyid Nesimi
"Yandırdı aşkın bağrımı, senden bana dermân gerek! Gerçi bu yolda âşığın cân ü dili suzân gerek!"
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Seyyid Nesimi
"Bana sensiz cihân u cân gerekmez Visâlin var iken hicrân gerekmez."
Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
19.17 Hamdolsun duyularımızın terazisini hassas yapana. 17.31 open.spotify.com/track/5pGxanWKW... Dikeni tel örgüye mecbur Hayaller cepte durur Doğuyor içime bir cesaret Hesabı bende kalır Gel gidelim, yolları bana sorma, ne bileyim Gidelim buradan, pusulam rüzgâr Kendimi yediğim yılları bana sor, var
"Ölüm günümde tabutum yürüyüp gitmeye başladı mı, bende bu cihanın gamı var, dünyadan ayrıldığıma tasalanıyorum sanma; bu çeşit şüpheye düşme. Bana ağlama, yazık yazık deme. Cenazemi görünce ayrıldık ayrıldık deme. O vakit benim buluşma ve görüşme zamanımdır. Beni kabre indirip bırakınca, sakın elvede elveda deme; zira mezar cennetler topluluğunun perdesidir. Batmayı gördün ya doğmayı da seyret. Güneş ve aya batmadan ne ziyan geliyor ki? Sana batmak görünür ama o doğmaktır. Mezar hapis gibi görünür ama o, canın kurtuluşudur. Hangi tohum yere ekildi de bitmedi? Ne diye insan tohumundan şüpheye düşüyorsun? Can Yusuf'u ne diye kuyuda feryat etsin? Bu tarafta ağzını yumdun mu öbür tarafta aç." (Celâleddin Muhammed Rumi )
535 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.