Abdülhamid Han
İlk Meşrutiyet Meclisindeki Hıristiyan mebuslar,Türkiye'nin bir an önce parçalanması için Ruslar ile savaşa şiddetle taraftar olmuşlardı.Ve gerçekten de neredeyse imparatorluk dağılacaktı. Sultan Hamid , bunu gördükten sonra, meşrutiyeti devam ettirseydi,elbette ki yanlış bir iş yapmış olurdu. Müslüman olmayan mebuslarla birlikte, dışardan
Sayfa 111Kitabı okudu
Ne hazîn hatıralar
18 Mart 1982 tarihinde TRT ekranlarında Fahri Kaytaz yönetmenliğinde çekilen siyah-beyaz olarak Nusrat'ın mayın döküm harekâtı canlandırılır. Söz konusu yayını TV başında izleyen İbrahim Yaşar, gözyaşlarını tutamamış; “Babam! Babam!" diyerek televizyon ekranına sarılmıştı. Ne de olsa 11 yaşında iken babasını toprağa vermiş, daha öncesinde de babasını ancak ayda yılda bir seferlerden arda kalan zamanlar içerisinde görmüştü. İbrahim Yaşar, babasının sağlığında olmasa da vefatından sonra babasının silah arkadaşlarının ve gerek Osmanlı dönemi gerekse de Cumhuriyet döneminde devlet yetkililerinin desteğini daima görür.
18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı
"'Şunlar, şu Türkler, o müthiş donanmayı nasıl yendiler?'
Sinirden yüzünü kaşıya kaşıya kanattı.
Bu başarı Türkleri çok şımartacaktı. (ABD BÜYÜKELÇİSİ Morgenthau)
Sayfa 182Kitabı yarım bıraktı
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLILAR’IN ROLÜ
Osmanlıların savaşı iki temel aşamaya bölünebilir: Kasım 1914’ten Rusya’da devrimin başladığı Mart 1917’ye kadar olan ‘kriz ve canlanma yılları’ olarak nitelendirilebilecek süre; Mart 1917’den Ekim 1918’e kadar süren ‘umutların belirmesi ve yenilgi’ dönemi. İlk aşamanın büyük kısmında, imparatorluğun durumu genelde istikrarsızdı. 1915’te İngiltere
Doğal olarak hüznün öne çıktığı Çanakkale Savaşı kara mizah yönünden de oldukça zengindir. Ne var ki, bu algılama çok sağlam ve derin bir entelektüel birikim ve keskin bir zekanın ürünü olan metaforlar gerektirdiğinden edebiyatımızda ve tarihçiliğimizde hayli zayıftır. Çünkü kara mizah, var olan değerlerin doğru ya da yanlışlığını tartışmaz,
