224 syf.
·
Not rated
Tarihini bilmeyen bir milletin coğrafyasını başkaları çizer !
Bizim öykümüz.. Kendimizi bildik bileli hikayelerle masallarla anlatan destanlarımız. Biri de tabiki çanakkale destanı ve tekrar okuyup hatırlamak önemli. Bu topraklar için ülkemiz için edilen mcadeleyi hatırlamak için.
Büyük Doğu'nun Doğuşu
Büyük Doğu bir mefkurenin ismi... 1943-1978 yılları arası 35 yıl boyunca 512 sayısı çıkan derginin ilk cümlesi bu, dergi kendisini bu cümle ile takdim ediyor. Bir döneme damgasını vuran, ekol olan ve gelecek nesillerde çoğu kişiye ilham ve düşünce kaynağı olan Büyük Doğu harektinin sesi olan derginin ilk sayısı. Peki ilk sayıda neler var?
Büyük Doğu'nun takdim yazısıyla başlıyor.
Necip Fazıl Kısakürek'in Var il Yok şiiri
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Müjde şiiri
İskender Fikret Akdora'nın İnsanlar yazısı
Hüseyin Cahit Yalçın'ın Fertler ve Cemiyet yazısı
Salih Murat Uzdilek'in Septisizma Devri ve Süreklilik yazısı
Rıza Çandır'ın Hadiselerin Bilançosu yazısı (2. Dünya savaşının gidişatı anlatılıyor.)
Fikret Adil'in Hafakan isimli kısa hikayesi
Reşat Ekrem Koçu'un Çanakkale Boğazı yazısı (Bu tarih yazısı bana Çanakkale Boğazının daha önce de geçilmeye çalıştığını ama Kara Mehmet adında bir topçunun attığı tek bir gülle ile değişen savaşın gidişatının buna engel olduğunu öğretti, tanıdık geldi mi? Ee ne demişler tarih tekerrürden ibaret, Çanakkale Geçilmez)
Necip Fazıl Kısakürek'in Mareşal Fevzi Çakmak ile röportajı
ve daha bir çok güzel yazı
Derginin baskıları tekrarlanmadığından dergiyi temin etmek or Nadir kitapta ve sahaflarda çok uçuk fiyata satılıyor. Ama arayan okumak isteyen bulur bir şekilde dimi.
#Kitapyorum
#SinanAkyüz
#Şahika&Feraye
#Sayfa552
Bitti...
Solgun Karanfil’de yaşadığım hayal kırıklığından sonra yazarın bu kitabı oldukça başarılıydı. Kitapta bulduğum tek kusur cinselliği çok fazla detaylandırarak anlatmasıydı. Bence Çanakkale Savaşı’nın geçtiği böyle güzel bir kitapta çok gereksiz olmuş...
Sade ve akıcı bir dille kaleme alınmış acıklı ve güzel bir eserdi. Çanakkale Savaşıyla ilgili bölümlerin Diriliş Çanakkale 1915 ve Gelibolu 1915 kitaplarından alıntılarla yazılmış olması tarihi olduğu gibi yansıtan bir eser ortaya çıkmasını sağlamış...
Konusuna gelince; Temmuz 1914 yılında Biga’da bir çiftlik ve zengin bir ailenin fertlerinin hayatı ile başlıyor kitap. Sonrasında Çanakkale Savaşı ve Şehit olan yüzlerce askerimiz ve yaşadıkları zorluklarla devam ediyor.Bu bölümde gözyaşlarına hakim olamıyor insan... Hele ki caminin iki minaresi arasına yazılan Mahya adı verilen o yazı “Çanakkale Geçilmez...” en duygulandığım bölümüydü kitabın...
Ve İki kız kardeşin Şahika ve Feraye’nin yürek burkan, hüzünlü ve acıklı hikayesi başlıyor. Bir yemin ve o yeminle vicdanı arasında kalmış bir babanın çaresizliği... ve verdiği karar sonucu kızlarının hayatlarını hiç tanımadığı adamlara teslim etmesi ile gelişen olaylar yeralıyor... Kitabın sonunda ise Meryem ve annesi yaptıklarıyla insanı çileden çıkartıyor...
Kesinlikle okunması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum...
Teşekkürler
Kitapla kalın...
10/10 puan verdi
·
Liked
Benim okudum kitap Nutuk ama benim okuduğum kitabı hazırlayan Kemal Bek bu kişinin kitabını bu sitede bulamadım. Bende ona temsilen bu Nutuk kitabını kütüphaneme ekledim. 1000'ine yakın dipnotlar, özel adlar sözlüğü ve dizinleriyle birlikte 876 sayfadır. Arkasında iki tane harita mevcuttur. O günün şartlarını gösteren harita vardır.
Atatürk ve silah arkadaşlarının o dönemin koşullarında inancını mücadelesini bırakmayan bütün aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Allah o güzel insanlardan bin kere razı olsun.
Atatürk'ün neden Nutuk'u yazdığını daha iyi anlıyorum. Yarın ya da ömür gün densizin biri çıkabilir . Geçmişte bu yapılanlar birer hikaye diyebilir. İşte dememesi için Atatürk Nutuk kitabını yazmış. Bugün tarih kitaplarından Atatürk'ün resmini çıkartan zihniyetler var . Bugün bunu yapan yarın tarihimize masal diyebilir. Tıpkı bu zamanda bir zatın geçmiş olan şanlı tarihimizde ''Çanakkale geçilmez'' cümlesini alıp ona şu şekilde' ''Çanakkale geçilmezdi, biz geçtik demesi gibi'' bu gibi cahil kişilerin olacağını bildiği için '' Nutuk ''kitabını yazmış. Kitap geçmişin var oluşunun simgesidir. Milli mücadelenin simgesidir.
Ordunun modernleştirilme kapsamında Osmanlıya bir çok Prusyalı subay ve general katıldı. Bunlardan biride dönemin Osmanlı Genelkurmay başkanı olacak olan Limon paşa. Çanakkale cephesini Mustafa Kemal ile birlikte geçilmez kılan bir komutan. Çanakkale cephesindeki anılarını ve diğer askerlerle arasındaki ilişkileri güzel bir şekilde anlatıyor özellikle Almanya'dan Çanakkale cephesinin güçlendirilmesi için kendi nüfusunu kullanarak onlarca top bataryası ve mühimmat getirtmesi adeta bir ulusun kaderini belirlemiştir. Kimilerine göre kendi ana karasında ilerlemekte olan Fransız ve Seferi İngiliz kuvvetlerini engellemek için Çanakkale'de canını dişine takmış biri gibi görünebilir ama şu bir tarihi gerçek ki eğer Limon paşa Çanakkale'de olmasa idi Birinci Dünya savaşının kaderi tamamen değişmiş olabilirdi.
lise yıllarımda tarih öğretmenimin tavsiye ettiği bu kitap için kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır.Öylesine sevdim ve gurur duydum ki 2-3 kere tekrar okumuşluğum bile vardır.Çok zor ve sıkıntılı bir dönemden geçtiğimiz ve ne denli fedakarlıklar yapıldığını kitabı okuyunca farketmem beni neden geçmişi daha öncesinde okul hayatımda karşıma çıkmadığı ve niçin araştırmadığım konusundaki en büyük utancımdır.Tarih akışını ve olaylar silsilesini saptırmadan ve taraflı bir yöne çekmeden bütün çıplaklığıyla ortaya döken kitabı gerçekten okunmasını şiddetle tavsiye ederim.