195 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
Sivastopol bir şehir ve Kırım'a giden yol buradan geçiyor. Bu nazi Almanyası için çok çok önemli. Çünkü "yayılmacı" politikasını en sert bir şekilde uygulamaya koyduğu yer burası. Bu kuşatması, 2. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde Sivastopol'un Alman güçlerince kuşatılmasıdır. Almanların, Rusların bizim sıcak
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,271 okunma
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!” Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp
Reklam
1210 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Atatürk her zaman akıl ve bilime dayanmış, pragmatik bir siyaset izlemiş ve ulusal egemenlik merkezli hareket etmiştir. Onun düşünce dünyası her türlü dogmatik ve totaliter ideolojilerden uzak ve özgürlükçü bir yapıya sahiptir. Zaten kendisi de bu özelliğini “Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben, milletin en büyük
Fikrimizin Rehberi
Fikrimizin RehberiErol Mütercimler · Alfa Yayıncılık · 2019279 okunma
Fransa’nın başbakanı Clemenceau, İstanbul’un Türklere bırakılamayacak kadar değerli bir şehir olduğunu, çünkü Türklerin tarih boyunca fethettikleri her yeri imha ettiklerini söylüyor, insanlar okuyordu. Paris Barış Konferansı’nda Sadrazam Damat Ferit, Osmanlı’nın parçalanmasının mümkün olmadığını açıkladığında, Amerikan Başkanı Wilson: “Ben bu kadar aptalca bir şey görmedim” cevabını veriyor, insanlar yine okuyordu. Mustafa Kemal ordudan istifa ediyor, birkaç hafta sonra tutuklanması isteniyor ama insanlar artık okumuyordu. Çünkü büktükleri gazeteleri, işgal askerlerinin uyuduğu binaları ateşe vermek için kullanıyorlardı. En azından Eskişehir’de durum buydu. Her ne kadar, savaş kaybetmek, tek bir mermi bile atamamış çocukların burunlarına halkalar geçirilmesi anlamına gelse de, Eskişehir direniyordu. Çünkü bir adam vardı. Bir isim. Tuhaf bir adam... Yüzünü ilk kez 1915’te, gazetede gördüğüm bir asker... Bahriye Nazırı Churchill’e “Hava bozmazsa iki haftaya kadar İstanbul’dayız” mesajını çeken Amiral Carden’ı, üç gün sonra Çanakkale Boğazı’na gömen Mustafa Kemal.
• Siperlerden çıkan Anzaklar, Mehmetçiklere hatıra eşyaları veriyor, karşılığında onlardan küçük hediyeler alıyorlardı. Savaş başlamadan önce barbar, cani, ellerine geçirdikleri esirleri acımadan öldüren katiller olarak tanıdıkları Türklerin görmedikleri yönlerini görmüşler; cephede şahit oldukları bir çok hadise ile onların merhametli, yardımsever, insan canlısı, ‘asil bir milletin mensupları’ olduklarına inanmışlardı. #çanakkale
Çanakkale Şehidine Ağlanmaz
Çanakkale şehidine ağlamak, insanlar arasında ayıp sayılırdı. Bir şekilde yakınının şehit haberini alanlar, insanların içinde ağlamaz, tarlaya, bahçeye, ormana gider, doya doya gözyaşı döker, sonra gözyaşlarını silerek, başları dik bir şekilde evlerine, köylerine dönerlerdi. Evladının, ciğerparesinin şehadet haberini alan bir anne, her ne kadar bu
Sayfa 224
Reklam
104 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.