Nerede, Hangi Şartlar Altında Bulmuş Olursan Ol;
Boşa Harcanmayacak Kadar Değerli Bir Olgudur AŞK!.
Günümüzde en çok yaşanan tanışma , flörtleşme şeklini konu almıştır Canan TAN. Merak
uyandıran bir eser . Birden fazla kişi birden fazla olay ve sonunda ne olacağı merak eden okur.
Herkesin kendinden bir parça bulduğunu söylememiz mümkün. Canan
8 bölümden oluşan benim pek ısınamadığım bir kitap. Elimde günlerce süründü diyebilirim.
Aşkın sanal halleri isminden anlaşıldığı üzere sanal aşklar anlatılıyor.
Kitapta tek sevdiğim hikaye hayatın mucizesi olarak adlandırdığım Nilüfer ve Mehmetin aşkı. Hayatları sanalda kesişen bu çiftimizin mutlu hayatı yazılıyor. Tabi her şeyin bedeli olduğu gibi bu mutluluğun bedelinide ikiside geçmişlerinde ayrı ayrı ödüyorlar. Zorluklara karşı beraberce mücadele vermeleri beni çok etkiledi..
Cana Tan ın anlatımını seviyorum. Yalın sade direk anlatımlar hoşuma gidiyor. Kitapta dikkatimi çeken noktolardan biri kişilerin illa temassal bir aldatma olması gerekmiyor bazen ruhlarında aldattığını gördüm. Bedeninin ait olduğu gibi ruhlarında birbirine sadık kalması gerekir..
Vel hasıl kelam sadakat yürek işidir ve ne yazık ki çoğu kişide yok. Hikayede ruhlarını kirleten çiftler var. Hani nerde kaldı sözlerin anlamı? Hiçte..
Aldatmanın ,ihanetin "masum" başlığı adı altında sanalda dolaşması hiç adil değil..
Masumiyet bile masumiyetini yitirmişti..
Doğmamış torunlarıma mektup kısmında dediği gibi ileride megasanal aşklar bizi bekliyor biz ona yanıyoruz.
Şimdilerde aşk aşk değil sevgiler sevgiye ait değil. Hiç bir şey anlamını yansıtmıyor. İşte bütün gerçekliğin yerini aşkta bile sanal almıştı..
Canan TAN, yaşanan okuma sıkıntısını gidermek için iyi bir isim.
Aşkın Sanal Halleri bir öykü kitabı. 8 öyküden oluşuyor ve ben "Dokunuş, Alev Alev, Kimsin Sen?, En Büyük Ödül" isimlerini taşıyan 4 öyküyü beğendim.
Adından da anlaşıldığı gibi sanal aşkları konu edinmiş yazar. Evli insanların sanal niteliği de taşısa sahte mutluluklar yaşayıp, egolarını tatmin eden ya da gerçekten mutsuz olan insanların pamuk ipliğine bağlı mutluluk anları anlatılmış.
Sosyal medya dipsiz bir kuyu maalesef. Henüz sürekli görüşüp, anları paylaştığın insan da kötü olabilir. Bu bir anlamda iyi dersin kötü çıkar, kötü dersin iyi çıkar düşüncesi.
Sondan ikinci öykü olan "En Büyük Ödül" öyküsünü cidden çok beğendim. Ana tema,nerede yolun kesişmiş olursa olsun doğru insan senden hiç vazgeçmiyor.
Yazar ve Önceki Eserleri
Issız Kadınlar Sokağı , Aşkın Sanal Halleri ve Söylenmemiş Şarkılar eserlerini okuduysanız benzer öyküleri fark edeceksinizdir.Issız Erkekler Korosu adlı eseri okuduysanız oradan da bir kahraman size merhaba diyecek.Öykü okumayı sevdiğim ve Canan Tan ı bildiğim için eseri almıştım yeni ve farklı eserleri daha çok görebilseydim daha çok mutlu olurdum.
Kitabı sevmedim nedense ismi gibi bana sanal kalan bir kitap oldu
Sorun benden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama kitap kısa ve rahat okunacak bir yapıda olmasına rağmen kesinlikle sarmadı beni
Tabii bu benim kişisel eleştirimdir okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim
Okuma saatinde okuyacak kitabım kalmadığı için öğretmenler odası kitaplığından bulup okumaya başladığım bir kitap. Çok da anlatılacak bir yönü yok ama lise zamanlarım aklıma geldi. MSN kavramı beni oldukça eskiye götürdü. Onun dışında boş bir kitap olduğunu söyleyebilirim.