Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

can

can
@candemirkirat
Sıkı Okur
be careful who you trust sergeant. the one's closest to you can hurt you the most.
Bırak bülbül, gül bahçesinde feryat edip dursun O gül yanaklı güzelle işret halindeyim şimdi
Reklam
“Uykusuzluk, cenneti bir işkence odasına dönüştürebilecek baş döndürücü bir bilinç açıklığıdır.”
bırak öyleyse kısa devre yapsın johann sebastian bach bir kere de yalnızlığın trampetlerini dinleyelim

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş uzak yalnızlık limanlarına
sanki gökyüzünde bir buluttular nereye kayboldular şimdi kimbilir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir.
Reklam
Ben ki yaşadıklarımı büyük dinler gibi yaşıyorum. Sen artık bir din değilsin, bunu biliyorsun.
Yaşayanların bir çoğu ölümü hak ediyor, ölenlerin pek çoğu da yaşamı ama bunu onlara verebilir misin?
Reklam
“Mübarek vakit, bir şairle karşılaştığımız vakittir. Şairler dervişlerin kardeşidir. Ne vatanlarında ne de dünya malındadır gözleri. Bizim gibi zavallılar, şan, güç ve para peşinde koşarken; onlar, yeryüzünün hükümdarlarıyla yan yana otururlar ve huzurlarına çıkanlar hürmetle önlerinde eğilir.”
Yani anlamıyorum. Çevremdeki insanların sıkıntılarının niteliğini, ölçüsünü sanki kavrayamıyorum. Pratik sıkıntılar, sadece yemek yiyerek atlatabilen sıkıntılar. Ancak, belki de, esas bunlar en sert ve benim şu on belamı darmadağın edecek kadar dehşetli, sonsuz bir cehennem de olabilir. Bunu bilemiyorum. Yine de intihar etmeden, çıldırmadan, siyaset konuşarak, ümitsizliğe kapılmadan, teslim olmadan yaşam mücadelemi sürdürüyorum. Öyleyse bir sıkıntım olmamalı. Tam bir egoistim, üstelik bunun doğal bir şey olduğuna inanıyorum, bir kez bile kendimden şüpheye düştüğüm olmadı. Öyleyse, rahat olmalıyım. Fakat belki de tüm insanlar böyledir, insanların ulaştıkları doyum noktası budur. Bilemiyorum. Gece güzelce uyuyup, sabah rahatlar mı acaba? Nasıl rüyalar görürler? Yolda yürürken ne düşünürler? Para mı? Sadece bu mu olması gerek. İnsanların yemek için yaşadığını duymuştum ama para için yaşadıklarını hiç duymadım. Yok… ama belki duruma göre. Hayır bunu da bilmiyorum. Düşündükçe anlaşılmaz hale geliyor. Sanki sadece ben farklıymışım gibi tedirginlik ve korkuya kapılıyorum. Çevremdekilerle neredeyse hiç konuşmuyorum. Neyi, nasıl söylemeliyim bilemiyorum. Bu benim insanlarda son sevgi arayışımdı.
“Ne yolla olursa olsun, güldürmeliyim; öyle yaparsam, onların dediği yaşantının dışında kalsam bile önemsemezler. Her durumda, o insanların gözüne batmamalıyım. Ben hiçim, rüzgarım, havayım gibi düşünceler içimde birikirdi. Şaklabanlıklarımla ailemi hep güldürmüş, ailemden daha çok, daha anlaşılmaz ve korkutucu gelen hizmetçilerimize bile, var gücümle şaklabanlık hizmeti sunmuştum.”
Sayfa 14
“Sanki on belayı sırtımda taşıyordum da, bunlardan birini bile yanımdaki insan üstlenecek olsa, o tek bir bela onun canına mal olacakmış gibi gelirdi.”
Sayfa 12
“Para Marchar yo solo par lo tierra No hay fuerzas en mi alma…” • Dünyada tek başıma dolaşmaya, ruhumda güç yok. •
Sayfa 6
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.