Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.
Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek.
Reklam
Sen istediğin kadar “Ben güzel değilim” diye yaz, benim için dünyanın en güzel ve sevgili kadınısın.
Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz.
Ne ise, aldırma! Sonu iyi olacak. Hem çok iyi olacağına kuvvetle kanaatim var. Yeter ki biz azmimizi ve imanımızı ve bu millete itimadımızı kaybetmeyelim.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Artık bu serseri hayat epeyce sıkıntı vermeye başladı.
Biliyor musun, ilk mektuplarımda "Bana böyle şeyler yazma, sonra sana deli gibi âşık olurum," demiştim, oldum işte... Sana bugün çılgın gibi âşığım.
Şimdi kapıyı açıp girdiğim zaman beni soğuk bir sessizliğin karşıladığı küçük evde senin güler yüzün tarafından karşılanmak bana saadetlerin en büyüğü gibi geliyor.
"Etrafa kırıldığım zaman beni sen teselli edeceksin, işte o zaman ben her şeyi unutarak senin boynuna sarılacağım," diyorsun. O zaman ben de senin boynuna sarılarak hiç, hiç bırakmayacağım. Sen herhangi bir şeye üzülürsen seni kollarımın arasında avutacağım. Eğer gözlerinden bir damla yaş gelirse onu, güzel gözlerini sıcak dudaklarımla öperek kurutacağım.
Reklam
Sadece sevmek..
Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek. Bugün böyle düşünenlere saf, hatta enayi derler fakat ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız.
Ben dünyada bu kadar güzel gülen, güldüğü zaman bu güzel olan insan görmedim.
"Gözlerimi kapadığım zaman senin hayalini görüyorum..." diyorsun. Ah Aliye, ben gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum.
Ben dünyada bu kadar güzel gülen, güldüğü zaman bu kadar güzel olan insan görmedim.
Resim