Reklam
Kime ne söylesem canım efendim? Hasanım Ali, Hüseyinim Ali, Hevesim Ali! Kalbini unutan insan, neyi unutmaz ki!
Fıtık Amca, o dolaylardaki sinemalarda oynayan bütün filmleri seyredip “Hazret-i Ömer’in Adaleti” adlı yerli filmi uygun bulup karısına o filmi görebileceğini söylüyor. Necmiye... Genç kadının adı. Gidiyor sinemaya... Fıtık Amcanın içi pırpır... Ertesi akşam erkenden eve dönüyor. Oh, çok şükür Necmiye evde. — Necmiyaa? — Efendim. — Ne yaptın ben
Sayfa 18 - Du Bakali N’olecakKitabı okudu
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Peki canım efendim, neden hep böyle yalnızsın?
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Gitme vakti geldi Olric. - Nereden gitme vakti geldi efendimiz? Kalbinden Olric kalbinden. - Hiç gelmemiştiniz ki efendim. O zaman neden bu kadar canım acıyor Olric? -Çünkü hep kalbindesiniz sanmıştınız oysa bir kere bile sizi kalbine almamıştı efendim. Beni neden uyarmadın Olric -Aşkından sağır olmuştunuz efendim. Anladım Olric.
Canım efendim, telkari kalplerimizin bir teli kırıldığında burulduğu yerden, tam oradan mı kanar içimiz?
Dil konusu gelince Mustafa Hoca'nın ilgisi hemen artıyor. Bu meseleyle az uğraşmamış, defterler doldurmuş. İşte küçük bir deftere Türkçedeki beş yüze yakın kelimenin nereden geldiğini yazmış: • Diploma; Yunancada iki kere katlanmış anlamına geliyor. • Defter de aynı dilde 'diphteria' yani yüzülmüş hayvan derisinin değişik bir
Sayfa 166 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Aşkının derdiyle eridim. Hayatımın geride kalanından da ümidim yok. Şimdi dudaklarıma kadar gelmiş olan bu tatlı canım seni görmek ister. Fırlayıp çıksın mı? Yoksa geri mi dönsün? Fermanınız nedir efendim?
Sayfa 128 - NilüferKitabı okudu
Reklam
Canım Efendim sav.
Sen, mukaddes hedef; Haktan gelen aşkın hedefi!.. Sen, en ileri rütbe; Allah'ın Sevgilisi olmak mertebesi!.. Sen, en güzel insan; güzeller güzeli insanoğlunun en güzeli!.. Güzelliğinin büyüsüne mıhlanmak, sonra hummalılar gibi hep onu sayıklamak dururken, mukaddes mevzuuna bazı davalarımı ve öfkelerimi kattığım için beni hoşgör!..nfk
...neyin var benim sevgilim derdim ona ellerin buz gibi rengin birdenbire soldu unut bütün bunları insanlarla gerçekleştirmek istediğin bütün hayallerini bana söyle bütün bunları seni dinlemek istiyorum o kadar çok yarım kalmış yaşantı birikti ki canım Günseli onların hepsini anlatsam kaldığım yerden yaşamağa kalksam benden kaçarsın hayır
Hey gidi Selim! Ekmeğinin buğdayını çıkaran insandan bu kadar uzak mı kalacaktın? Efendim? Bunları ciddi olarak söyleyenler de var. Daha güzel ifade ediyorlar tabii. Peki, kimlerin içine karışmalı o halde? Yok canım! Köylüler, Selim'in günlüğünü yüzüme vurmazlar. Trendeki genç adamdan ne duymuştu Selim? Kulak misafiri olmuş; pek yapmazdı
Sayfa 628Kitabı okudu
AMBALAJ KAĞIDIYLA KOMÜNİZM PROPAGANDASI (1/2)
Sergi Kitabevi, bütün yazarçizerlerin, ilericilerin, gençlerin uğrak yeriydi. Küçücük bir dükkandı Sergi Kitabevi…Erdal Öz burada hem kitap hem de plak satardı. Akşamüstleri, Kitabevi Erdal Öz’ün dostlarıyla dolar, ayaküstü siyasal tartışmalar yapılırdı. Güzel, küçük bir yerdi Sergi Kitabevi. Erdal Öz, kitapları sarmak için ambalaj kağıdı
1,218 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.