Çocuk mu, robot mu yetiştirmek istiyorsunuz?
• Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun. – Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun. – Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun. – Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın… ama, fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın, ağlayan bir
* Nesini söyleyim canım efendim Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim Arzuhal eylesem deftere sığmaz Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim *
Reklam
Kadıköy - Haziran Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim.. "Kadıköy" ...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın ama dersleri iyi olsun. – Varsın omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın ama matematiği düzgün olsun. – Varsın evin çalan telefonuna cevap veremesin ama notları yüksek olsun. – Varsın eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın ama fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın ağlayan bir çocuk görünce
Bi okuyun lütfen
-Aaaa şu kadının yaptığına bak. El kadar çocuk ne yapacak o kadar oyuncağı? -Karışmayın siz. ... -Ayol mevsimi değil. Ne diye alıyorsun o kadar meyveyi.
Hazret-i Âişe bir gün Resûlullah Efendimize; - Şehitlerin derecesine yükselen olur mu? diye sordu. Peygamber Efendimiz; - Her gün yirmi kere ölümü düşünen kimse, şehitlerin derecesini bulur, buyurdu. Sonra devamla; - Ey Âişe! Geceleri Kur'ân-ı kerîmi hatmetmeden, benim ve diğer peygamberlerin şefâatlerine kavuşmadan, müminleri kendinden hoşnut etmeden ve haccetmeden uyuma, buyurdu. Bunları söyledikten sonra namaza durdu. Namazını bitirip de hazret-i Âişe vâlidemizin yanına geldiğinde; - Ey iki cihânın güneşi olan Efendim! Annem, babam, canım sana fedâ olsun. Bana dört şeyi yapmamı emrediyorsun. Ben bunları bu kısa müddet içinde nasıl yapabilirim, diye sordu. Peygamber Efendimiz, tebessüm ederek buyurdu ki: - Yâ Âişe! Üç İhlâs-ı şerîfi ve bir Fatihâ sûresini okursan, Kur'ân-ı kerîmi hatmetmiş; bana ve diğer peygamberlere salevât getirirsen, [Meselâ, Allahümme sallî ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ cemî'il enbiyâi vel-mürselîn, denirse] şefaatimize kavuşmuş; önce müminlerin ve sonra da kendi affını dilersen, müminleri kendinden hoşnut etmiş; (Sübhânallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh. Lehül mülkü velehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr) tesbihini okursan haccetmiş sayılırsın!
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.