Cevher, ölüm anında da değişmedin. Feda edilecek bir şey varsa, ölmek kolaydır. "Şeref esiri", her zaman onun gönüllü rehinesi oldun; herkesi yöneterek, İçkeriya Sıradağları’ndan gelen atalarının sesini dinleyerek, sadece onun sessiz sesine kulak vererek. Japon kamikazelerin öldüğü gibi öldün, yüz üstü yere düşüp. Sadece böyle bir ölümü şerefli ölüm sayarlar. Bir zamanlar Sibirya'da beraberce, Japonlar'ın "Tanrıların Rüzgârı" kitabını okuyorduk. O zaman
kendi şiirlerimde hayal ediyordun: "Dağları kucaklayıp, canım kara toprağıma yapışıp, ölmek.."
Suda islattığım bezle, yüzündeki toprağın siyah izlerini sildim...