Nişanlım dün gitti: Onunla bir daha görüşmeyeceğiz... Nerede olacağını bile kesin bilmiyorum. Şimdiye kadar istediğim, benim için değerli olan her şeyi beraberinde götürdü. Onunla birlikte bütün tasarılarım, düşüncelerim, emellerim kayboldu. Bütün çalışmalarım yok oldu, onca yıl süren emeklerim bir hiçe dönüştü. Çalışmalarımın bir anlamı, işe
Her biri eceli bekliyor, ecelse daha gelmiyor, ama gelecek. Belki bu gece gelir, belki de yarın... ama o insanların ölüme ihtiyaçları var gibi... Onlar için ölümle hayat arasında hiçbir fark kalmamış. Onlar birer canlı cenaze zaten... gözlerimin içine bakıyorlar. Hiçbiri İmdat dilemiyor
Sayfa 131 - Ötüken neşriyat, 18. BaskıKitabı okudu
Reklam
Kahn şöyle yazıyordu: "Karşısındaki seyirci kitlesi tamamen afallamış haldeydi. Normalde Marshall Topluluğu'nda yapılan bir konuşmayı, canlı ve uzun sorularla tartışmalar takip ederdi. Oysa o gün salona tam bir sessizlik hakimdi. Buzları eritmem gerektiğini hissettim. Böylelikle kalkıp şu soruyu sordum: 'Size göre yarın kalkıp kendime yeni bir palto alsam, bu işsizliği arttırır mı?' Hayek'in yanıtı 'Evet'ti. Tahtadaki üçgenleri göstererek, 'fakat bunun neden böyle olduğunu açıklamak çok uzun bir matematiksel argüman gerektirecektir."
“Kitaplar yaşlılığımda ve yalnızlığımda avuturlar beni. Sıkıntılı bir avareliğin baskısından kurtarır, hoşlanmadığım kişilerin havasından dilediğim zaman ayırıverirler beni. Fazla ağır basmadıkları, gücümü aşmadıkları zaman acılarımı törpülerler. Rahatımı kaçıran bir saplantıyı başımdan atmak için kitaplara başvurmaktan iyisi yoktur; hemen beni kendilerine çeker, içimdekinden uzaklaştırırlar. Öyleyken, onları yalnız daha gerçek, daha canlı, daha doğal rahatlıklar bulamadığım zaman aramama hiç de kızmaz, her zaman aynı yüzle karşılarlar beni. ... Gerçekten ben kitapları, kitap nedir bilmeyenlerden fazla kullanmam diyebilirim. Cimriler nasıl günün birinde kullanacağım diye hiç dokunmazlarsa definelerine, ben de öyle saklarım kitaplarımı. Ruhum onların benim olmasıyla doyar, yetinir. Savaşta, barışta kitapsız yola çıktığım olmaz; yine de hiç kitap açmadığım günler, aylar olur. Biraz sonra, yarın, canım istediği zaman okurum, derim. Zaman yürür gider beni dertlendirmeden; çünkü kitaplarımın dilediğim zaman bana sevinç verecekleri, yaşamama destek olacakları düşüncesi anlatabileceğimden daha büyük bir rahatlık verir bana. İnsan hayatı denen bu yolculukta benim bulduğum en iyi nevale kitaplardır...” Montaigne, Denemeler, Kitap III, Bölüm III.
İÇ SESLER KOROSU
kız: çocukken pazarı pazartesi’ye bağlayan kem geceler içim burulur, dururdu., dua ederdim içimden, yarın deprem olsa, kar yağsa, savaş çıksa, fırtına kopsa ama insanlara hiçbir fena şey olmasa da, yalnızca okullar tatil olsa diye., şu anda işte böyle aynı bu ruh halindeyim., yarın birşey olsa ama insanla­ra fena birşey olmasa da bu hayat biraz
Geceye...
youtu.be/rhLFjGCMtxI Yine gece ve ben başbaşayım anılarla Beyaz bir kuş öyle canlı yine düşlerimde Hey yıllar yenilmedim size Umutlarım yine aynı Sessizlik geceyi sarsa da Her gün, bir yarın var ya..
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.