İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye birşey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.
Asrın dört büyük hastalığından bir tanesi ümitsizlik yani yeistir…
Yeis insanın maddi ve manevi terakkiyatına engeldir…
Yeise mahal yok çünkü Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Diye buyuran bir Rabbimiz var.
"İnsanın iyi olmak için akla ihtiyacı yoktur. Hatta bana zaman zaman bunun tam tersi olmalı gibi gelir. Çok zeki birini ele al, hemen hiçbir zaman iyi biri olmadığını görürsün."
Her nerede bir seçkin grubu işliyorsa, yeni değerler ve sanat yapıları ezileni zenginleştirmek yerine yoksullaşmasını mutlak olarak arttırır. Seçkinlerin ürünleri, insanların çoğunluğu için birer ret, birer yokluk, birer sınırdır. Bizim amatörlerimizin zevki, zorunlu olarak çalışan sınıfların kötü zevkini ya da zevksizliğini tanımlar. Ve kültürlü insansanlar ne zaman bir yapıtı yüceltseler, dünyada işçinin sahip olamayacağı bir 'hazine' daha, ne takdir edebileceği ne de anlayabileceği bir güzellik daha ortaya çıkmıştır.