Nasıl anlatayım , inanmaya inanmaya inanırdım. Su gibi , Deniz gibiydi .
gönlündeki duyguları gözlerinin değişen renkleri gibiydi , onları kovalayıp yakalayamadım.
Rengin biri uyanıp yanarken nasıl değiştiğinin farkına varmadan gözüm gözünde başka bir rengin kayıp gelmiş olduğunu gördüm yalnız öfkesi hazâ öfkeydi . acaba öfkelendi mi öfkelenmedi mi denecek yeri yoktu. gözlerinin yeşili arasındaki sarı kıvılcımlar uçusur ,rüzgar esmiş gözlerini tutuşturmuş ve onlara alevler saçtırmaya koyulmuş gibi olurdu ...
Bir çocuk belkide ancak bu kadar güzel tasvir edebilirdi sevgisini .