Konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. Bu yüzden insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil.
Livaneli'den okuduğum 5. kitap oldu Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm. İlk sayfalar zihnimde çok oturmasa da ilerledikçe olay daha akıcı, anlaşılır ve merak uyandırıcı hale geldi. Livaneli'nin kalemini genel olarak beğenirim. Bu kitabında da ilk sayfalardan sonra o anlatım şeklini buldum. Kitabın ana karakteri Sami'nin geyik hikayesi ve kedisi Sirikit'in varlığına dayanan "şüphe" bana Kardeşimin Hikayesi romanındaki ana karakterin yaşadığı durumu anımsattı. Yine bu kitapta da o romanda olduğu gibi, sevgilisini kaybeden ana karakter bir nevi aklı dengesinde gelgitler yaşıyor ve gerçek ile hayal arasında gidip geliyor. Kitabın sonuna iki ayrı iki farklı final koyan yazar burada bana yine kendisinin Mutluluk romanını anımsattı. Mutluluk romanının sinema uyarlaması da var ve romanın sonu ile filmin sonu farklı. Livaneli Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm romanında farklı finali sinemaya bırakmamış, kendisi iki finali de yazmış. Okunabilecek bir kitap, Livaneli'nin en iyisi olmasa da.