(...) Çok klasik bir örnektir ama bu gibi durumlarda içimizdeki çocuğa sarıldığımızı hayal etmek kendimize karşı takındığımız acımasız tavrı sona erdirmede oldukça etkilidir.
Unutmayın taviz tavizi getirir. Sizin mutlu ilişkinizi korumak adına kendinizden vereceğiniz her taviz, karşınızdakinin yaşam bahçenize bir adım daha atması demektir, bir adım daha, bir adım daha... Ve özenli bahçeniz işte yok oldu.
Siz olaylar büyümesin diye sessiz ve tepkisiz kaldığınız sürece duygusal zorbalar, üzerinize daha da fazla geleceklerdir. Her durumu kabul ediyor ve tolere edebiliyor olmanızla beslenerek, güç alacaklardır.
Unutmayın ki hayır demek nezaketsizlik değildir.
Hayır demek kendinize karşı olan saygınızı, gücünüzü, varlık ve benlik alanınızı korumaktır. Zamanında söylenmeyen hayırlar büyük zararlara yol açar.
(...) Böylece kişilik bahçenize sürekli birileri fütursuzca girip çıkmaya başlar ve ektiğiniz güzelim çiçeklerinizi yolup atmaya, toprağınızın kalitesini bozmaya devam eder. Çünkü siz kendi değerinizin farkında olmadığınız için başkaları da tabii ki sizin kendi elinize değersizleştirdiğiniz alanlarda kendilerinin hak sahibi olduğunu düşünürler.