Bir vakit iki asker, uzak bir şehre gitmek için emir alıyorlar. Beraber giderler; tâ, yol ikileşir. Bir adam orada bulunur, onlara der: "Şu sağdaki yol, hiç zararı olmamakla beraber, ondan giden yolculardan ondan dokuzu büyük kâr ve rahat görür. Soldaki yol ise, menfaatı olmamakla beraber, on yolcusundan dokuzu zarar görür. Hem ikisi, kısa ve uzunlukta birdirler. Yalnız bir fark var ki, intizamsız, hükûmetsiz olan sol yolun yolcusu çantasız, silâhsız gider. Zahirî bir hıffet, yalancı bir rahatlık görür. İntizam-ı askerî altındaki sağ yolun yolcusu ise, mugaddi hülâsalardan dolu dört okkalık bir çanta ve her adüvvü alt ve mağlub edecek iki kıyyelik bir mükemmel mîrî silâhı taşımaya mecburdur.
Yaşlılar, orta yaşlılar askerlerin üniformasız, sırt çantasız, matarasız, ayaklarında çarıkla savaşa gittiklerini iyi bilirlerdi. İşgal görmüş yerlerde askere gösterilen sevgi başka türlüydü. Kadınlar kurtarıcı süvari subay ve erlerinin çizmelerinin, postallarının tozunu sürme diye gözlerine sürmüşlerdi. Bu askerlerin ağabeyleri 27 Ağustosta, başlarında subayları, Afyon'un kayalık tepelerini çıplak ayak aşarak Sincanlı ovasına tabanları parça parça, kan içinde ayak basmışlardı. İnsan olan bunu unutabilir miydi?
Sayfa 456 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bir vakit iki asker, uzak bir şehre gitmek için emir alıyorlar. Beraber giderler; tâ, yol ikileşir. Bir adam orada bulunur, onlara der: “Şu sağdaki yol, hiç zararı olmamakla beraber, onda giden yolculardan ondan dokuzu büyük kâr ve rahat görür. Soldaki yol ise, menfaatı olmamakla beraber, on yolcusundan dokuzu zarar görür. Hem ikisi, kısa ve uzunlukta birdirler. Yalnız bir fark var ki, intizamsız, hükûmetsiz olan sol yolun yolcusu çantasız, silâhsız gider. Zahirî bir hıffet, yalancı bir rahatlık görür. İntizam-ı askerî altındaki sağ yolun yolcusu ise, mugaddi hülâsalardan dolu dört okkalık bir çanta ve her adüvvü alt ve mağlub edecek iki kıyyelik bir mükemmel mîrî silâhı taşımaya mecburdur.”
Başını kaldırdı. Karşısındaydı. "Onun deli sevgilisi! Sen niye akıllısın sanki? Bugün çantasız gelişin iyi. İğrenç kadın çantaları... Sokakta ellerin boş boş kalmıştır."
Birbirlerine yakışıyorlardı..
Milli ordunun üniformasız, postalsız, palaskasız, kütüksüz, matarasız, yemek torbasız, sırt çantasız askerlerine halk alışmıştı, hiç gocunmuyordu artık. Kendileri de yoksuldu, ordu da. Birbirlerine yakışıyorlardı..
Sayfa 462Kitabı okudu
Bugün çantasız gelişin iyi. İğrenç kadın çantaları… Sokakta ellerin boş boş kalmıştır.
Reklam
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.