158 syf.
10/10 puan verdi
Açlık ve Varoluş Umutsuzluk Gölgesi
Bir düşünün, karnınızın guruldadığını, midenizin kazındığını ve açlığın tüm bedeninizi sardığını hissediyorsunuz. Elinizde tek bir kuruş yok, bir lokma ekmek bulmak için her yolu deniyorsunuz. Tam da bu noktada umutsuzluğa kapılmak üzereyken, içinizde bir kıvılcım beliriyor. Hayatta kalma arzusu... Bu, isimsiz bir adamın hikayesi. Yoksulluğun
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728,4bin okunma
Çaresiz kalmak ne acı!!
Her gün kendimi kaybediyorum sanki. Her şey bitecek ve yapayalnız yaşamak zorunda kaldığın istemesen bile yaşayacağın hayat seni karşılayacak. Bir yandanda diyorum yok yok yalnız kalmayacaksın bu günler imtihanlı günler gelip gecer diyorum fakat ne yazık ki gerçek olan bitecek diyor. Hiç böyle planlamadım, çoğu zaman istedigim gibi gitmedi, anlatamadım kırdım anlattım kırıldım sustum olmadı konuştum daha kötü oldu yani düşünüyorumda yanlış zamanda yanlış şekilde mi çıkıyorum insanların karşısına anlamıyorum. Neden bir şey söylediğimde hemen pişman oluyorum aslında ben bu değilim açıklayamıyorum sadece. Tepki görünce yıkılıyorum çünkü o insana karşı sert, kırılgan kalamıyorum ne olursa olsun en mutlusu olsun istiyorum ama mutluluğa engel oluyorum. Bu sıkıntıları yaşamak şart mı yaşamadan olmuyor mu? evet belli dönemlerde yalnız kalmak güzeldir iyi gelir Peki bu yalnızlık böyle ebedi mi sürecek yoksa daha güzeli mi olacak gercekten bilmiyorum şahsen ben kendim için belirlediğim şeyler dışında mutlu olabileceğimi sanmiyorum bağlı kalıyorum kopamıyorum. Bu şartlandırma umarım sonum olmaz ve istediğim gibi her şey yoluna girer umuyorum ki zaman bununda ilacı olur..
Reklam
İyice sinmiş bir kızartma kokusu egemendi bu mahallelere, mağazaların dışarıda tezgâhları yoktu artık, hırsızlar yüzünden. Her şey bana Villejuif’teki hastanemin civarlarını hatırlatıyordu, kaldırım boyunca yayılmış koca paytak dizli çocuklar ve panayır laternaları bile. Aslında onların yanında kalmak isterdim, ama onlar da, yani yoksullar da beni beslemezlerdi, kaldı ki hepsini de görmüş olurdum, daima ve onların o aşırı sefaletleri de beni ürkütüyordu. Sonuçta, çaresiz, rotayı yeniden zengin mahallelere çevirdim. “Rezil herif! diyordum o sırada kendi kendime. Aslında sende hiç iffet yok!” İnsanın, kendi sızlanmalarına kesin bir son verecek cesareti olmadığı sürece, kendini her gün biraz daha iyi tanımaya katlanması gerek.
Hayvanlar hayatta kalmak için yalnızca diğer hayvanlara karşı değil, doğanın kendisine karşı da korku tepkileri vasıtasıyla korunmak zorundadırlar. Yaşadıkları tehlikeli dünya ile sınırlı güçlerinin gerçek ilişkisini görmeye mecburdurlar. Gerçeklik ve korku doğal olarak birbirine yakışır, insanın yavrusu daha fazla savunmasız ve çaresiz bir durumda olduğu için, hayvanların korku tepkisinin böyle zayıf ve son derece hassas bir türde ortadan kalkacağını varsaymak mantıksızlıktır. Bazı erken Darwincilerin düşündüğü gibi, korkunun arttığı nı düşünmek daha makûldür. En çok korkan ilk insanlar doğadaki durumları hakkında en gerçekçi olanlardı ve çocuklarına üstün değere sahip bir hayatta kalma realizmi aktarıyorlardı. Sonuç, bildiğimiz insanın ortaya çıkışıydı: Ortada hiç sebep yokken, sürekli kaygı nedenleri icat eden hiper kaygılı bir hayvan.
Sayfa 47
Hem bu denli çok sevip bir o kadar da çaresiz kalmak
Ah, bunun bir yararı yok. Evet, ölmek zorunda kal­mak elbette çok hazin. Ölüm doğumu taklit eder, ölür­ken de çaresiz ve çıplağızdır yeni doğan bebekler gibi. Elbette kundak yerine kefene sararlar bizi.
Reklam
783 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.