BİZLER, ANNE-BABA OLARAK ÇOCUKLARIMIZIN BİZDEN BEKLEDİKLERİ GÜZELLİKLERDEN YOKSUN BIRAKMAMAMIZ GEREKTİĞİNİ GÖRMELİYİZ ARTIK. ÇOCUĞUMUZ BİZDEN BEKLEDİĞİ ANLAYIŞ VE HOŞGÖRÜYÜ ALAMIYORSA KENDİSİNİ BİZİM YANIMIZDA GÜVENDE HİSSETMİYORSA İHTİYACI OLAN MUTLULUĞU BİZİMLE YAŞAMIYORSA O ZAMAN BİZİM BİR ÖLÜDEN NE FARKIMIZ VAR? BİZİM VARLIĞIMIZLA YOKLUĞUMUZ FARK ETMİYORSA ÇOCUKLARIMIZLA AYNI ÇATI ALTINDA YAŞAMAMIZIN NE ANLAMI VAR?
-"Gerçek gücün sahici fikircide olduğunu ve milletlere haysiyet veren şeyin, dangul dungul adam sürüsünün alıkça sözleri olmayıp, bir çatı altında gizlenen, ama günün birinde dünyaya yayılıp onun çehresini değiştirecek olan yüce düşünce olduğunu bilmiyor musun?" Tabiî ki biliyorum!.. Bunun için yaşıyorum!..
Reklam
XIll. yüzyılda Cengiz dağınık halde bulunan Moğolları bir çatı altında toplayıp da güçlü bir imparatorluk kurduğunda Moğolların ağırlıklı çoğunlu­ğu Şamandı. "Şaman" kelimesinin anlamının "Tunguz" kökeninden geldiği düşünülmektedir. Bozkır ile özdeşleşen Şaman kelimesi Türkçe'de ve Moğol­ca'da yoktur. Şaman kelimesi XIII. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa'da yaygın­laşmış bir tanımlamaydı. Kelimenin bozkır dünyasında kabul görmesi ise çok daha sonralarına denk gelmektedir. Cengiz Yasaları'nda yerin ve göğün yaratıcısı olan bir tanrının varlığına inanmanın gerekliliği birinci esastı. Cengiz de kendisini dinlere karşı tarafsız ve özgür düşünceli bir şekilde gösterirdi. İslam tarihçilerinin eserlerinde Cen­giz Han'ın Vacib'u'l-Vücud (bir varlığın gerekliliği) ile ilgili inançlarına ilişkin işaretler görülmektedir.
Şimdi çatı katında inviza vakti...
Hiç sen bir su değirmeninin içini dolaştın mı adaşım?.. Görülecek şeydir o... Yamulmuş duvarlar, tavana yakın ufacık pencereler ve kalın kalasların üstünde simsiyah bir çatı...
Sayfa 19 - Toptan kitap yayıneviKitabı okudu
Fransız göçmenlerine dair bir iki göndermede bulunmuş; ancak onunla aynı çatı altında yaşayan, eşi giyotinle idam edilmiş bir kuzeni olmasına rağmen Fransız Devrimi’nden hiç bahsetmemiştir. Trafalgar Savaşı’na ve Mısır seferine değinmiş; Mektuplar ’da İngiliz ordusunun Corunna ’dan geri çekilmesine ve Sör John Moore ’un ölümüne göndermede bulunmuştur ancak bu konulara ilgisi yok denecek kadar azdır, duygusallıktan ise eser yoktur.
Reklam
1997'de yazılmış bu yazı, her şey ne kadar aynı...
Yani biz, aslında Taksim'e cami, kurban derisi, darbeler ya da laiklik'i tartışmıyoruz. Türkiye'nin sancısı, bir köfteye fit olanlarla, kendini bir köfte­ den daha aziz telakki edenlerin çatışmasından ileri geliyor. Bir tarafta, ufku İsveç tipi bir sosyal demokrasi ve bilmem kaç dolar yıllık gelirle sınırlı saldırgan terakkiciler; bir tarafta da, ken­di varlığını ve mensubu bulunduğu cemaati, dünyanın hep muh­taç olduğu bir özsuyunu kalbinde tutan emin bir çatı bilen köftesizler ...
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.
“Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar? Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar? Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi aşıkların? Her şeyi aşikar olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur?” Hep güldüren hem ağlatan hızlıca akan bir kitaptı eğer bu aralar kitap okumakta zorlanıyorsanız güzel bir başlangıç olabilir iyi okumalar..
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20235,2bin okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.