PKK-TİKKO Çatışması ve Doğan Köyü Katliamı
İbrahim Kaypakkaya öncülüğünde yola çıkan TİKKO, silahlı mücadeleye başladığı tarihten itibaren, faaliyet alanı olarak Dersim'i seçmişti. Dev-Yol'la birlikte Dersim'de geniş
bir kitle desteği bulan örgütlerden birisi de TİKKO idi. Silahlı mücadeleyi benimseyen TİKKO, özellikle Dersim kırsalında son derece etkiliydi.
PKK'nın, TİKKO mensubu ya da sempatizanı
olan 15 kişinin ölüm kararını aldığı bilinen bir durumdu. Bu isimlerden birisi de Doğan Köyü'nden Murat Kahraman' dı.
Aynı köyden ve çocukluk arkadaşı olup, PKK'da grup komutanlığı yapan Koçer (kod) Erdal Benler ve örgütün o dönemdeki Çemişgezek sorumlusu Ekrem (kod) tarafından konuşmak üzere davet edilen Murat Kahraman, PKK içerisinde zorla alıkonulmuştur. 8-9 gün boyunca işkence edilmesine rağmen PKK'ya boyun eğmeyen Murat, infaz edilmesine yakın bir saatte kaçarak ellerinden kurtulmuştur. (Murat Kahraman' a uygulanan işkence, PKK tarafından kaçırılan ve "zorunlu askerlik" adı altında ikna edilmeye çalışılan Pertek'in
Kürmeş Köyü'nden dört gence izlettirilmiştir. Daha sonra bu gençlerden üçü de kaçarak örgütten kurtulmayı başarmıştır.)
Evrensel tarih tiranlarla kurbanların çatışması değil, cellatların birbirini yok etmesidir. Peki, her bir kişinin tarihi nedir? Kurt olmak isteyen kuzunun pişmanlığı; masalın tersine dönmüş kıssadan hissesi. Herkes kendinde olmayan keskin dişlerin hayalini kurar
Aynı bedende olmalarına rağmen zihin ve kalp yaşıt değildir. Bu yüzden sürekli fikir çatışması yaşarlar.
"Ama ben size geçmişten değil bugünden bahsetmek için geldim. O zamanın dünyasıyla bugünün dünyası ayrı, ama temelde hep aynı sorunlar varlığını koruyor. Aynı zamanda dostum olan Profesör Huntington'a bakılırsa bu sorunun adı 'Medeniyetler Çatışması'dır. Ben buna pek katılmıyorum. Bazıları bu çatışmaya 'Din Savaşları' adını veriyor. Hepsi Ortadoğu kökenli olan ve aynı ilkeleri dile getiren tektanrılı dinlerin de bu çatışmaya sebep olduğunu sanmıyorum. Başka bir dostum olan Edward Said, bu tanımlamalara itiraz ediyor ve sorunun adını 'Cehalet Çatışması' olarak koyuyor. Bunun, Huntington'a göre daha tutarlı bir görüş olduğunu söyleyebiliriz. En azından benim düşünce tarzıma daha yakın geliyor. Çünkü kabaca Batı ve Doğu diye adlandırılan medeniyet biçimleri, birbirini tanımıyor. İletişimin bunca ilerlediği bir dönemde hâlâ 'Cahiliye' dönemini yaşıyoruz."
Sayfa 55Kitabı okuyor
Başarılı bir çevrimiçi kampanyanın gerçekler üzerine inşa edilmesi gerekmiyordu. Önemli olan, tartışmalardaki ikna edici hususları şekillendirebilecek ve dikkat çekme algoritmasını kendi lehlerine yönlendirebilecek bir grup kendini adamış insana sahip olmaktı. Çevrimiçi kampanyalarda, neredeyse tüm zamanını bir şeye ayırmaya istekli birkaç kişinin olması, konuyla daha az ilgili kalabalık bir insan grubuna sahip olmaktan çok daha değerlidir. Bu durum, görüşlerin çatışması halinde de geçerli olabilir; en kararlı olan galip gelecektir, çünkü algoritma onların içeriklerini kararsızlara gösterecektir. Eğer sahte hesapların da bu içeriği güçlendirmesini sağlayabilirseniz algoritma da aynı şeyi yapar, çünkü makine bunun gerçek dışı olduğunu bilmez.
Sayfa 247 - Altın KitaplarKitabı okudu
...yalnız kendini düşünen işçi olabildiği kadar çok almaya çalışır. Kapitalist de bencil olduğu için ne koparabilirse almak ister. Ortada paylaşılacak bir para varsa ve iki taraf da daha çoğunu istiyorsa çıkar çatışması vardır. İşte, emekle sermaye arasındaki bu kavga uzlaşmazdır ve sonsuza kadar sürer. Gerçekten de dünyada emekçi ve sermayedar olduğu sürece bu mücadele devam edecektir.
Sayfa 30Kitabı okuyor
