144 syf.
·
Puan vermedi
Üniversitenin birinci yıllarında alıp okuduğum kitapdır kendisi. Çar rusyası ve Kafkaz milletleri arasında ki savaşlardan bahsediyor. En sevdiğim bölümü Hacı Murat'ın camide çatışması, atla birlikde uçurumdan düşme kısımlarıdır. Sonu çok brutal bir şekilde bitiyor. Tarih severler ve genellikle Kafkasya bölgesinin Çarlık Rusyasına direniş hikayelerini sevenler için pahabiçilmez bir eser.
Hacı Murat
Hacı MuratLev Tolstoy · Bordo Siyah Yayınları · 202114,3bin okunma
418 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Milli konular, aile
Baba ve Piç
Baba ve Piç
elif
Elif Şafak
Elif Şafak
Kitabımız Elif Şafak ' ın bir dönem çok ses getiren -belki isminden ötürü- "Baba ve P*ç" romanı. Öncelikle kitabı okurken daha maskülen bir roman beklerken buram buram feminen bir kitap okudum. Kitapta o kadar kadınsal bir anlatım var ki okurken haremde gibi hissediyorsunuz. Öncelikle kitabın soy ağacı çok karışık anlamakta güçlük çekebilirsiniz. İkinci olarak kitap Ermeni- Türk sorununa değinmek istese de sanki fazla Ermeni taraftarı olmuş. Yazarımız Ermenlileri savunurken kalemini sağlam konuşturmuş ancak iş Türk kısma gelince kalemin ucu körelmiş. Kitabımız iki kız üzerinden gidiyor en başta. Armanuş ve Asya. Armanuş kültür çatışması yaşayan biri Asya' ysa yaşına göre hiç iyi yollardan gitmiyor bence.Ama altında psikolojik sebepleri var. Bir de dikkatimi çeken üç karakter daha var: Banu, Zeliha, Mustafa. Banu öyle bir yazılmış ki İslâm ' da günah olan fal,cin gibi şeyler Banu karakteriyle okununca İslam ile ilgiliymiş gibi geliyor. Kesinlikle Elif Şafak ' ın İslam ' ı yanlış anlatma sorunu var. Zeliha ise içinde tuttuklarını içinde tutmamalıydı. Yazılan o hoyrat kadına uymuyor yaptıkları. Mustafa' yı eleştirirsem spoiler olur o yüzden eleştirimi ufaktan burda bırakıyorum. Aile fertlerime güvenimi sarsan acaba dedirten okunmasa da olur dediğim bir kitaptı.
Baba ve Piç
Baba ve PiçElif Şafak · Doğan Kitap · 201215,8bin okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Zavallı Schlemihl’in Kederli Destanı
Çoğunluk içindeki azınlığa mensup bir yazarın kaleminden çıkmış, yer yer şiirsel ve baştan tırnağa masalsı ögelerle dolu anlamlı bir novella. Bu kitap, normal şartlarda varlığı yokluğu bir olan gölgesini dipsiz ve bereketli bir altın kesesi karşılığında şeytan ile takas eden bir adamı konu ediniyor. Akabinde gölgesiz kalan bu adamın toplumdan
Peter Schlemihl'in Tuhaf Hikayesi
Peter Schlemihl'in Tuhaf HikayesiAdelbert Von Chamisso · Yordam Edebiyat · 20201,413 okunma
134 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kimlik çatışması
Âmin Maalouf “Ölümcül Kimlikler” kitabında kimlik çatışmalarının geçmişte ve şu anda ne seviyede olduğunu göz önüne sermektedir. Bu çatışmaların çoğunluğunun dinler üzerinden yürüdüğünü göstermektedir. Kitabın en çarpıcı kısımlarından bir tanesi şu an bütün mecralarda İslamiyetin kanla beslenen bir din olduğunun ortaya konulmasına rağmen yazarın bu görüşün tam tersini savunması ve hatta Hristiyanlığın geçmişte çok daha fazla kanla beslendiğini ve bu şekilde yayıldığını ortaya koymasıdır. Yazar İslamiyet’in hoşgörü dini olduğunu ve kanla beslenenlerin insanlar olduğunu bunu dinini kullanarak yaptıklarını söylemektedir. Yani olgularla veya kavramlarla ilgili bir durum olmadığını aslında insanların kötü olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Kitabın sonunda da değişen teknoloji ve gelişen çağa ayak uydurarak bu kötü olguların hepsinin ortadan kalkacağını ve yerini iyiliğe bırakacağını vurgulamaktadır.
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,9bin okunma
Maraş’ta yazılan destan
Maraş’ın Şekerli Camii civarında şiddetli bir sokak çatışması oluyordu. Bir aralık yanımda bir kadın belirdi. Bir eliyle bir gaz tenekesi taşıyor, öteki elinde birkaç altın tutuyordu. Halinde büyük bir telaş ve heyecan vardı. Yalvarır bir sesle: “Aman Paşam”diyordu, “evimin bitişiğindeki evde Fransız ve Ermeni kuvvetleri var. Oradan size ateş ediyorlar.İşte şu bir teneke gazı getirdim. Benim evimi yakın ki, onların barındığı ev de yansın! Bu paraları da yakan yiğide ödül olarak verin!”
Borderline savunmalar…
Borderline hastanın zayıf gerçeklik algısı; bölme, kaçınma, yadsıma, dışa vurum, yansıtma, yapışma, yansıtmalı özdeşim gibi ilkel patolojik savunmaların daha ileri derecede gerçeklik saklamalarına neden olmakla beraber, borderline hastayı gerçeğe intibak etmede büyük bir dezavantajla baş başa bırakır. Ayrıca, onun tekrarlama zorlamasının (kompülsiyon) amacı, nevrotikte olduğu gibi başat çatışması değil, ayrılma anksiyetesi ve terk depresyonundan kaçınmaktır. Sonuç olarak, yardım almadan gerçekliği algılayamayacak ve tekrarlama baskısı, çatışmayı tedaviye taşımak için onu zorlamayacaktır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.