Yalnızsınız...
Bilseniz, ne kadar da çaresizim buna çare olamadığım için... Oysa en çok siz de soluk alıp veriyorsunuz, diye sevdim ben bu yaşamı. Yaşamın ona kendinizi eklediğiniz yerlerini sevdim, en çok. Dokundukça çoğalttığınız, sevdikçe çoğaldığınız yerlerini... Bu şehirden her ayrılışınızda, arkanızda bıraktıklarınızı topladım birer birer. Oturduğunuz çay bahçelerinden, yürüdüğünüz sokaklardan, ıslandığınız yağmurun damlalarından topladım sizi.
Sen gideceksin.
Ve aslında gitmelisin de.
Şehrin gece lambalarında dans etmeli veda bakışların.
Korkularımla yüzüstü öylece kalakalmalıyım basık bir kenar mahalle kahvehanesinde. Aşkınla demlenmiş sıcak bir çay içmeliyim. Küfürler saçıp etrafa belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı.
Yokluğuna alışamamalıyım.
Alışmamalıyım.