Ben de yemek deyince böyle olurum...
Hiddetten ağzım köpürmüşken biraz yüzüme gülüp, önüme bir bardak şekerli çay sürerek gönlümü alırsanız, belki hemen o anda yelkenleri suya indirirdim.
Abdal ve Aptal
Abdal, hali değişen demektir, aptal ise değişmeyen. Abdal anlamak, aptal ise anlaşılmak ister. Abdal iyiliğin peşinden koşar, aptal ise çıkarının. Abdal anlar ve susar, aptal anlamaz ama yine konuşur. Abdal dünyadan kurtulmaya, aptal dünyayı kurtarmaya çalışır. Abdal yaptığı kötülükten, aptalsa yaptığı iyilikten pişman olur. Abdal yapmadığı iyilikten, aptal yapmadığı kötülükten pişman olur. Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır, aptal ise ne uyanır, ne utanır, sayıklamaya devam eder. Abdal tebessüm etmeyi, aptal sırıtmayı sever. Abdal sevdiğini beğenir, aptal ise beğendiğini sever. Abdal aptalı bulunca susar, aptal bulsa da bulmasa da konuşmaya devam eder. Güzel deyince aptalın aklına 'kadın' gelir, kadın deyince abdalın aklına 'güzel'. Abdalın namazı kaçırma ihtimali yoktur, aptalın ise bahanesi çoktur. Abdal soru sormayı, aptal cevaplamayı sever. Abdal çaya karışıp erimek ister, aptal çay kaşığı gibi orada kalmak. Abdal kar tanesi kadar yumuşak konuşur, aptal dolu gibi sert. Abdal az kişiye çok, aptal çok kişiye az değer verir. Abdal azı bulursa sevinir, aptal çoğu bulamazsa üzülür. Abdal düşünmekten uyuyamaz, aptal uyumaktan düşünemez. Abdal yüreği sarsılınca kendine gelir, aptal yer sarsılsa da kendine gelmez.
Sayfa 68 - hayykitapKitabı okudu
Reklam
Poşet Süt
Süt deyince hep müstehcen şeyler geliyor aklıma Şiirde tam pansiyon kalıyorum Füsun. Tonton kediler var bu mahallede hepsi de yazılıyor bana Ben sütleri hiç dökmüyorum Füsun Kediler âleminde raconsuz bir davranıştır zira. Bana artık büyü diyorlar Kar tanrı kokuyor oysa Füsun, bilmiyorlar. Hızar sesi geliyor uzaklardan, çok uzaklardan Beyaz bir
Çay deyince, kabahati için özür diledi tekrar. Lafı mı olur Kupa Kızı, ben buradayım. İstediğin vakit gelip üzerime çay dökebilirsin. Soğuk olsun ama. Senin gibi yakmasın.
Abdal ile aptal arasındaki fark
Abdal, hali değişen demektir, aptal ise değişmeyen. Abdal anlamak, aptal ise anlaşılmak ister. Abdal iyiliğin peşinden koşar, aptal ise çıkarının. Abdal anlar ve susar, aptal anlamaz ama yine konuşur. Abdal dünyadan kurtulmaya, aptal dünyayı kurtarmaya çalışır. Abdal yaptığı kötülükten, aptalsa yaptığı iyilikten pişman olur. Abdal yapmadığı iyilikten, aptal yapmadığı kötülükten pişman olur. Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır, aptal ise ne uyanır, ne utanır, sayıklamaya devam eder. Abdal tebessüm etmeyi, aptal sırıtmayı sever. Abdal sevdiğini beğenir, aptal ise beğendiğini sever. Abdal aptalı bulunca susar, aptal bulsa da bulmasa da konuşmaya devam eder. Güzel deyince aptalın aklına 'kadın' gelir, kadın deyince abdalın aklına 'güzel'. Abdalın namazı kaçırma ihtimali yoktur, aptalın ise bahanesi çoktur. Abdal soru sormayı, aptal cevaplamayı sever. Abdal çaya karışıp erimek ister, aptal çay kaşığı gibi orada kalmak. Abdal kar tanesi kadar yumuşak konuşur, aptal dolu gibi sert. Abdal az kişiye çok, aptal çok kişiye az değer verir. Abdal azı bulursa sevinir, aptal çoğu bulamazsa üzülür. Abdal düşünmekten uyuyamaz, aptal uyumaktan düşünemez. Abdal yüreği sarsılınca kendine gelir, aptal yer sarsılsa da kendine gelmez.
Sayfa 68
Bu bensem gelişim gidişim bir şikâyetse katlanıp küreye uzanmış uzun gövdemi bir yatağın ölümü süsleyen secdesine durmuşsam kapıya çağrılan karaltının omuz başından uzakta bir şehir tastamam bir şehir geliyor omuzlarını titretip bir yanlış doğru olmayan anne gibi gizlenmiyor bu asır onun başından güneşte dipsiz kova beni seçmiş beni
Reklam
92 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.