Bir Türk, Bilmem Kaç Suriyeli
Size annemin Suriyelilerle yaşadığı bir olayı belki biraz tebessüm ve belki biraz da tefekkür edersiniz diye anlatmak istiyorum. Az evvel bir iletiye denk geldim, herkes aslında iyi niyet taşımasına ve haklı yanları olmasına rağmen farklı düşündükleri noktalar olduğu için birbirine girmiş. Sitemizin geleneğidir malum <3 O iletide
Kısa Bir Hikaye / Sevdiklerime Ithafen
Uzunca boylu zayıf bir çocuk. Elinde kemik saplı çakısıyla fındığın dibine çökmüş, fındığın piçlerini özene özene kesiyor, kestiği dalların hepsinin aynı kalınlıkta ve düzgün olmasına dikkat ediyor, kestiklerini de güzelce yanına istifliyordu. Döndü kestiği dallara baktı. Bu kadar yeter mi acaba, diye düşündü. Birkaç tane daha kesti. Çakısını
Reklam
Gezdiğim yerler de en çok beni etkileyen illeri sırasıyla söyleyeyim mi? Bir kere kafadan Rize! İlk gittiğimde "Ben bu hayatı hiç yaşamamışım, boş yaşamışım bu hayatı demiştim" Rize'nin çamlıhemşine bağlı köylerini ve yaylalarını gezenler varsa, ne demek istediğimi anlar. Rize'nin bu kadar manyak derecede yeşil ve her
Neyse biz ufaktan böyle pazar alanına gelmişiz, traktör durdu o an. Böyle herkesin kurulacağı yer de belliydi zaten.Ben, Mehmet ve Bilal Abi tablalarımız yan yanaydı, muhacir kızıysa böyle anası ve küçük oğlan kardeşiyle yan yana Asiye'de onların yanına kurulmuştu yani. Sabah erken saat Bilal Abi’den siftahı olsun diye simit aldık. Pazarın
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
BİZDE HERKESE AYNI OLUR..!!!
Genç kaymakam, yeni atandığı ilçeye bakmaya gitti. İlçeyi kendi başına gezdikten sonra, ara sokakta gördüğü çay ocağında, bir bardak çay içeyim diye oturdu. O anda 12-13 yaşlarında bir çocuk "amca boyayayım mı?" dedi.. Ayakkabısı boyalı olmasına rağmen, çocuğu kırmamak için " tamam gel boya" dedi. Bu arada " iyi boyarsan sana istediğin paranın iki katını veririm" deyince, o çocuk: "Ben hep aynı boyarım" dedi..! Kaymakam, "nasıl yani?" deyince; - Öğretmenimiz: "çocuklar, ne iş yaparsanız yapın ama herkese AYNI YAPIN. Ayrım yapmayın " diye tembih etti. Ben de bu parayla hasta anneme ilaç alacam, sana ayrım yaparsam o ilaç annemin hastalığına şifa olmaz..! Genç kaymakam hayatının en iyi dersini almıştı.. Ağlamamak için kendini zor tuttu. Boyacı çocuğa cebindeki en büyük parayı verirken, bir de kartını verdi. Babası olmayan hem okuyan hem de hasta annesine bakmaya çalışan çocuğa ilgilenme sözü verdi.. Çocuğa o dürüstlüğe aşılayan öğretmenini de ziyaret ederek, ilçe de görev yaptığı sürece ilgi gösterdi. Boyacı çocuktan duyduğu " BIZDE HERKESE AYNI OLUR" cümlesini meslek hayatında unutmamak ve hep uygulamak için makamında masasında bulunan isimliğinin arkasına yazdırdı.. Bazen uygulamakta zorlansa da asla taviz vermemeye çalıştı..!
Reklam
323 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.