Çaydır o çay..
Agat tepsideki son fincanı alıp kafaya dikti. Taze demlenmiş çağ insanın algısını açardı.
Sayfa 43 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
DERİN DESTANI
“Çay eksperliği, çay fabrikası müdürlüğü, çay fabrikatörlüğü yapmıştı, biliyordu bu ilginç ve özel bitkinin her halini. Fakato bitki hiç gülmemişti yüzüne. O, çay’a hay ettikçe, vay gelmişti başına. Zihni Derin’in adını ve öyküsünü de ondan duymuştum ilk kez. Zihni Derin Çay Fabrikasında çalışıyordu o zamanlar. Bu destan rahmetli kardeşim Mucip
Reklam
Çay ağacı -XVII. ve XVIII. yüzyılda theier denilmiş, ama kelime pek tutulmamıştır-, Çin köylüsünün yapraklarını topladığı bir ağaççıktır. Küçük ve yumuşak olan ilk yaprakları, ne kadar küçükse o kadar beğenilen imparator çayını vermektedirler; daha sonra bunlar ya ateş sıcağında (yeşil çay) veya güneşte kurutulmaktadırlar; bu durumda çay fermante olmakta ve kararmaktadır, bu siyah çaydır. Bu her iki tür çay da elde yuvarlanmakta ve kurşun veya kalay kaplanmış büyük sandıklarla sevk edilmektedir.
gecenin karanlığında saklanan yıldız tadında güzellikler
Gece candır can. Uyku iyi bir şey olsaydı, uykuyla abdest bozulmazdı. Demek ki sıkıntı. Bakın isterseniz bir test de yapabilirsiniz. Aynı şarkıyı bir gündüz dinleyin bir de gece, herkes uyuduktan sonra. Ya da çay... Kahvaltıda içtiğin çayla seher vakti içtiğin çayın lezzeti bir mi? Bir gündüz ettiğin dualara bak bir de gece. Nasıl? Dediğim gibiymiş di mi? Gece, sevdanın da derdin de nöbetinin tutulduğu zamandır. Herkes uyurken gizli gizli, kendi kendine sevebilmek, dertlenebilmektir gece. O uyurken bile onunla hasbihal etmektir gece. Duadır, nazdır, niyazdır, çaydır, tüm gün esneyeceğini ve gözlerinin yanacağını adın gibi bilip bırak rahatsızlık duymayı, bilakis bundan memnun olmaktır.
Kimsenin bilmediği bir sırra vakıfım ben.O minik geleneksel çay bardağımızın tasarımını bilmeyen yoktur.Niçin incedir o bardağın beli?Niçin demli çay hüzünlüdür?İşte o bardak tesadüfen benziyor değildir elimizden kaçana.Çünkü o şey ne çaydır ne de bardak.İnce belli çay bağımlısı erkeklerin çoğu,eremedikleri vuslatın şerefine içiyordur da haberi yoktur.O ince belli çay başkasının oluvermiş bir kadını temsil ediyordur.Başkasının elinde başkasının evinde ve koynunda.....O çaya şeker atış,hüzünle iç çekiş,kan kırmızı bir matemdir.Kıpkızıl bir yas tutuştur bizim olmayana.....
Sayfa 152Kitabı okudu
Gece
Gece candır can. Uyku iyi bir şey olsaydı, uykuyla abdest bozulmazdı. Demek ki sıkıntı. Bakın isterseniz bir test de yapabilirsiniz. Aynı şarkıyı bir gündüz dinleyin bir de gece, herkes uyuduktan sonra. Ya da çay... Kahvaltıda içtiğin çayla seher vakti içtiğin çayın lezzeti bir mi? Bir gündüz ettiğin dualara bak bir de gece. Nasıl? Dediğim gibiymiş di mi? Gece, sevdanın da derdin de nöbetinin tutulduğu zamandır. Herkes uyurken gizli gizli, kendi kendine sevebilmek, dertlenebilmektir gece. O uyurken bile onunla hasbihal etmektir gece. Duadır, nazdır, niyazdır, çaydır, tüm gün esneyeceğini ve gözlerinin yanacağını adın gibi bilip bırak rahatsızlık duymayı, bilakis bundan memnun olmaktır.
Reklam
23 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.