Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ağaçlar, çalılıklar, bitkiler yeryüzünün giysisi ve süsüdür. Hiçbir şey, sadece taşların, kumun ve çamurun göründüğü çıplak ve çorak bir kırdan daha hüzünlü değildir. Oysa, doğanın hayat verdiği, kuş sesleri ve akar suların ortasında düğün giysilerini giymiş olan toprak, insana, bu üç unsurun ahengi içinde hayat, cazibe ve güzellikle dolu bir âlem gösterir ki, bu, gözlerle gönüllerin hiç bıkmadığı bir âlemdir.
Sayfa 9 - Arkhe YayınlarıKitabı okudu
“Bir yerde karizmanın ‘teslimiyete teşvik eden cazibe’ olduğunu okumuştum.”
Reklam
142 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İkisi birbirine bağlı toplam üç uzun hikayeden oluşuyor bu kitap. Genç yazar Yoshimoto’nun ümit veren, akıcı üslubu ile okuyucuyu içine çekiveren, insanın iç dünyasına odaklanan, başarılı öyküleri bunlar. Yaşam öyküsünden de anlıyoruz ki, mutfak Yashimoto’nun tutkusu. Nitekim bir restaurantta garson olarak çalışırken yazdığı ve uluslararası
Mutfak
MutfakBanana Yoshimoto · Arion Yayınları · 1998498 okunma
Allah'a inancı olan insanın dikkatini daha üstün bir aleme çeken ve pak Allah'ın hüccetini onun kalbinde yerleştiren irfanî cazibedir. Bu cazibe, insanlara her şeyi unutturur; bütün uzun arzular ve ümitleri bir kenara atar; insanları gözle görülmeyen ama görülen ve işitilenlerden daha aşikar olan Allah'a tapmaya ve O'na metih ve sena etmeye yöneltir. Gerçekte insan toplumunda ilâhî dinleri meydana getiren faktör, bu batini cezbedir.
Insan ırkının benzerliği, doğru davranışlarda olduğu kadar yanlış davranışlarda da göze çarpar. Tüm insanlar hazzın tuzağına düşürülür, haz kötü davranışlara çeken bir cazibe olsa da yine de doğal iyilikle benzerlik gösterir, çünkü geçici mutluluğuyla keyif verir. Bu nedenle zihinsel bir hatadan ötürü yararlı bir şey olarak benimsenir, benzer bir cehaletten ötürü doğanın bozulması olarak görülen ölümden kaçınırken, bizi icine doğduğumuz durumda tuttuğu için yaşamın peşinden koşulur ve acı hem kendi yakıcılığı yüzünden hem de doğamızım yıkımı ondan kaynaklanıyor gibi göründüğünden, haz en büyük kötülüklerden biri olarak kabul edilir. Onur ve saygınlık arasındaki benzerlik nedeniyle, onurlandırılanlar mutlu, saygın olmayanlarsa sefil görünür. Kaygı, mutluluk, arzular ve korkular herkesin zihninden eşit derecede geçer ve farklı insanların farklı inançları olması, köpeklere ve kedilere tapan insanları etkileyen hurafenin diğer ırkları etkileyenle aynı olmadığı anlamına gelmez. Dostluğu, cömertliği, minnettar bir aklı ve yapılan iyilikleri unutmayanı kim sevmez? Hangi millet kibirli, kötülük yapan, zalim veya nankör insanları hor görmez ve onlardan nefret etmez? Bütün bunlardan, tüm insan ırkının birbirine bağlı olduğu anlaşılabilir ve ortaya çıkan nihai sonuç, doğru yaşam tarzının anlaşılmasının, tüm insanları daha iyi insanlar yapacak olmasıdır.
yürüme sanatı.
Makyajını melekler yapmıştı besbelli. Gözleri, deniz facialarına yol açabilecek mavilikteydi. Ağzı, pırıl pırıl bir öpücük atöylesi. Bu kadın, şişelenmiş yıldırıma benziyordu. Kainat güzeli seçilmediyse, adaylığını koymadığındandır. Cazibe ve masumiyet onun bedeninde mükemmel bir kombinasyon oluşturuyordu.
Sayfa 85 - Alfa KitapKitabı okuyor
Reklam
"Amaçlarından hiçbirini paylaşmadığım, sevinçlerinden hiçbiri bana bir şey söylemeyen bir dünyanın ortasında bir bozkırkurdu ve sefil bir münzevi olmayıp ne yapacaktım! Ne bir tiyatroda ne de bir sinemada uzun süre oturmaya katlanabiliyorum; elime bir gazete ya da çağdaş bir kitap alıp okuduğum seyrek oluyor. Tıklım tıklım trenler ve otellerde, bunaltıcı ve sırnaşık bir müziğin çaldığı hınca hınç kafeteryalarda, zarif ve lüks kentlerin barları ve varyetelerinde, dünyayı gezen sergilerde, geçit törenlerinde, bilgiye susamış kimseler için düzenlenen konferanslarda ve kocaman stadlarda insanların aradığı nasıl bir haz, nasıl bir neşedir aklım almıyor bir türlü. İstesem ulaşabileceğim, benim dışımda binlerce kişinin ele geçirmek için itişip kakıştığı, uğraşıp didindiği bu neşe ve sevinçleri anlamam ve paylaşmam olanaksız. Öte yandan, benim o şenlikli saatlerimde yaşadıklarımı, benim için haz, yaşantı, cazibe ve huşu sayılan şeyleri dünya bilemedin sanat yapılarından tanıyor, sanat yapıtlarında arayıp seviyor onları. Yaşamın içinde ise hepsini kaçıkça buluyor. Ve doğrusu dünya haklıysa, kafeteryalardaki bu müzik, bu kitlesel eğlenmeler, az şeyle yetinen Amerikalılaşmış bu insanlar haklıysalar, o zaman ben haksızım demektir, o zaman kaçık biriyim ben, o zaman sık sık kendime verdiğim isimle bir bozkırkurduyum, yolunu şaşırıp yabancı ve anlaşılmaz bir dünyada gözünü açan bir hayvanım, eski vatanının havası ve yiyeceği elinden çıkıp gitmiş bir hayvan."
Sayfa 29 - YkyKitabı okudu
Cazibe
Cazibe yanık bir tutku saklar içinde ölümün kızıdır o.kederşn temelindeyse kayıp ve kibir yatar.Esrik cazibe tatlı bir ölüm taşır içinde.Yaşamı ararken ölümü sımsıkı kuçaklar;ölümle yüzleşirken kederin özünü gizlyen başka bir hayata adım atar. keder çekmek yaşam ve ölüm arasında iki dünyayı birbirine bağlayan kuşlar misali bir arabulucu haline gelir.
Cazibe
Cazibe yanık bir tutku saklar içinde ölümün kızıdır o.kederin temelindeyse kayıp ve kibir yatar.Esrik cazibe tatlı bir ölüm taşır içinde.Yaşamı ararken ölümü sımsıkı kuçaklar;ölümle yüzleşirken kederin özünü gizlyen başka bir hayata adım atar. keder çekmek yaşam ve ölüm arasında iki dünyayı birbirine bağlayan kuşlar misali bir arabulucu haline gelir.
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dionysos'un Dönüşü___Theodoros Terzopoulos
Attis tiyatrosunun yönetmeni. Theodoros Terzopoulos Dionysos'un Dönüşü adlı kitabı taktire şayan. Sanat .Tiyatro.Sinema. Oyunculuk gibi ve bir çok konuda çok güzel bilgilerin olduğu çok güzel bir kitap kesinlikle okunmalı özellikle oyunculukla yakından ilgilenenler içiç kitap birebir bence herkesin okuması gereken bir kitap Yönetmen Theodoros
Dionysos'un Dönüşü
Dionysos'un DönüşüTheodoros Terzopoulos · Habitus Kitap · 201613 okunma
Reklam
Aşk ve muhabbet herkesin düşüncesinde mevcuttur, ancak bir cazibe merkezi olmadıkça gerçekleşmez.
Bana neden öyle bakıyorsun? Nasıl? Yatağına çağırır gibi...
Hele son zamanlarda, ecnebi işgali altında bir zindan haline giren İstanbul'da, bir kaçış ve kurtuluş parolası gibi kulaktan kulağa fısıldanan, her fısıldanışta gözlerde bir ümit ve intizar ışığı parlatan ve o gizliliği kendisine esrarlı bir cazibe veren Ankara kelimesi, ideal Ankara'nın adı, zihinde bir hayal ülkesi olarak yaşayan bu yeri adeta bir masal iklimi haline sokmuştu.
Ve bunda öylesins edepsiz bir cazibe vardı ki, o buz kesen rüzgârda bile birden her yanı ısınıverdi ve yüksek sesle güldü...
Sayfa 192 - Metis Yayınları, Yedinci Basım: Temmuz 2023Kitabı okuyor
"İnsan, hayatında sürpriz arar! Bir köşeyi dön simitçi, bir köşeyi dön yoğutçu, öbür köşeyi dön kahve, öbür köşeyi dön güzel bir kadın, öbür köşede başka bir resim... Hayat böyle bir şey... İnsan tekdüzelikten sıkılan bir varlıktır. Şehir de böyle bir hadise. Yani o cazibe sürüp gider."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.