Hayır, rızkını vermediğimiz, veremediğimiz müd­detçe ne çocuk, ne nüfus isteyemeyiz.Karnını doyu­ramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini te­min edemediğimiz her çocuk, " Bu memlekete yüz mil­yon lazım!" diyenlerin gözüne, onları gaflet uykuların­dan uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. Bize ya­rının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dol­duracak, cahil, mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok! Bize, insan gibi yaşamak, hayatın nimetlerinden is­tifade etmek imkanlarına, hiç olmazsa bu sakat tedbirle­ri tavsiye edenler kadar sahip yirmi milyon vatandaş, da­ha faydalıdır. Bunun için, işi kabuğundan değil, çekirdeğinden ele almak, ewela bu memlekette sefaletle, ceha­letle, içtimai müsavatsızlıkla, hülasa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiçbir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirle­me bağlıdır. Zincirin bir halkasını ele alıp üst tarafını unu­tursak, köylerde on çocuk doğurup bilgisizlik, bakımsız­Iık, sefalet yüzünden ancak ikisini yaşatabilen anaları; sıt­madan, veremden ölen, trahomdan kör olan yetişkinle­ri düşünmeden " Fazla çocuk doğurmuyoruz da ondan küçük ve geri millet olarak kalıyoruz!" diye bağırırsak,gülünç vaziyete düşmüş oluruz. Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yeni bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek.Ama istediğimiz bu yeni hayat, yukarıda söylediğimiz çocukların sattığı cins­ten, sefil ve korkunç bir "Yeni hayat!" değil.
Cehalet sesimizi çıkarmadığımız, onunla mücadele etmediğimiz oranda kuvvetlenir. Bizim cehaletle olan mücadelemiz onu yok edene kadar bitmeyecek.
Sayfa 156 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Reklam
631 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 84 days
Tarihimizi bilmek için Gazi'yi öğrenmeliyiz!
Uzun bir süreye yayarak okuduğum, Cumhuriyetimizin, Atamızın ve devrim arkadaşlarının, döneminin savaşlarının, atmosferinin, devrimlerinin, çöküşlerin ve yeniden doğuşların anlatıldığı, Falih Rıfkı'nın okuduğum ilk kitabıydı Çankaya. Çöken bir imparatorluğun en altında kalmış bir milletin kurtuluşunu okuduğumuz ve her sayfasında Ata'nın fırsatını kollayarak, kelle koltuğunda bir o kadar da cesurca yaşadığı olaylar kitapta ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Kitabın her sayfasında binbir türlü muhalefet ile taassup ve cehalet ile savaşan Atamızın, bu gün içinde yaşadığımız topraklar için ne kadar büyük çabalar gösterdiğini defalarca kez görüyoruz. Meydan savaşlarından, Lozan'a oradan Ankara'nın tozlu bozkır topraklarına ve daha sonraları Atamızın Çankaya'da ki sofralarına kadar gideriz bu kitapta. Ömrünü vatanına adamış bir fikir insanının aslında ne kadar yalnız bırakıldığını ve hastalığında dahi ''şahsi meselem'' dediği Hatay sorunu ile ilgilenip Türk Dil ve Tarih kurumlarının çalışmaları hakkında kafa yorduğunu görürüz. Anlarız ki onun en büyük savaşı cehaletle idi. Hz. Muhammed'in bir savaştan dönerken bahsettiği gibi: ''Küçük cihad bitti şimdi büyük cihad zamanı.'' Durum aslında bu idi. Savaşılması gereken cephedeki düşmandan daha fazlası, ülkeyi yıllarca o savaşların içine sokan, cahil ve bir başına bırakan o zihniyetti. En nihayetinde 10 Kasım 1938'e kadar da bunun için mücadele etmiştir. Cumhuriyet tarihimizi, Atamızın hayatını ve Osmanlı'nın son dönemini merak eden herkesin okuması gereken enfes bir kitap.
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20213,844 okunma
"Eğitim demek, cehâletle mücadele demek."
A. Bergüząr

A. Bergüząr

@berguzaar
·
04 September 2021 01:27
İlim tam bir nûrdur; cehâlet körlüğünden kurtarır. İlim zirvedir, yüksek dağdır, kendisine sığınanı korur. Ve o kişi zorluklarda emîn olur. İlim ancak iyiliğe ve takvâya vesîle olduğu için şereflidir. O takvâ ki, kişi o takvâ ile Allâh katında değerli olmayı ve ebedî olan saadeti kazanır.
“Korkuyu ve arzuyu besleyen cehalettir. Çok parası olan zenginlerin zenginleştikçe daha da korkması da bundan. Para havuçtur, hayali görüntü. Eğer eşek bütün resmi görebilseydi, havucu izleme kararını yeniden gözden geçirebilirdi.” Zengin baba daha sonra insan yaşamının cehaletle aydınlık arasındaki mücadele olduğundan söz etti.
Bunun için, işi kabuğundan değil, çekirde­ğinden ele almak, evvela bu memlekette sefaletle, ceha­letle, içtimai müsavatsızlıkla, hülasa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiçbir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirle­me bağlıdır.
Reklam
Görev
Bilimin görevi cehaletle mücadele etmektir.
Sayfa 218 - Selenge Yayınevi
Cehalet, sesimizi çıkarmadığımız, onunla mücadele etmediğimiz oranda kuvvetlenir. Bizim cehaletle olan mücadelemiz onu yok edene kadar bitmeyecek.
Sayfa 156 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
813
Her bir "Aydın" bir Don Kişot'tur, Yel değirmeni sahibi cahiller adına da, Cehaletle amansız mücadele eden! Derda Yuşa 19-04-2024/22:30/Alanya Fotoğraf - Derda Yuşa
437 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.