İtalya’da Toscana bölgesinin Floransa kentinde 1265 yılında dünyaya gelen
Dante, denince ilk akla gelen isim belki de onun sonsuz bir aşk ile bağlandığı Beatrice'dir. Dante, dokuz yaşındayken kendisinden bir yaş küçük Beatrice'ye âşık olur. Beatrice ile ikinci kez karşılaştığında on sekiz yaşındaydı, bu ikinci karşılaşmadan sonra ona
Bana göre evlilik, bahar demektir. Nasıl ki baharın gelmesiyle doğa gözlerini açar ve içinde sakladığı çiçek, böcek, güneş vs. bize sunarsa, işte evlilik de böyle hayatımıza gözlerini açtığı anda mutluluk, huzur, güven, saygı, aşk, evlat gibi tüm hayati değerleri bize sunar.
Herkesin bir umudu vardır... bir kaybedişi... bir de hikâyesi. Benim hikâyem de 16 yaşında evlenmemle başladı. Henüz lise ikinci sınıfa geçmiştim. Artık tamamen cehennem azabına dönen evimizdeki huzursuzluklardan kurtulmam gerekiyordu. Ama nasıl? O yaştaki bir çocuk için ancak biri ne tutunmaktı çözüm. Ben de öyle yaptım ve aile dostumuzun oğlu ile nişanlandım; ardından okulu bırakıp evlendim.
Bu kısmı tasvip etmiyorum fakat o andaki şartlar altın da bunu yapmasam daha kötü sonuçlar alacaktım. Evet evlendim; çocuk gelin oldum o yaşta! Yığınlarca sorumluluk... Maddi sıkıntılar... Ama bunların hepsini bana unutturan eşimin sevgisi ve bana verdiği huzurdu. Ben de bunlara karşılık elimden gelen tüm fedakârlığı yapıyordum.
Verdiğim bu örnekte küçük kızın evlendiği erkek iyi bir insan çıkıyor, ama çoğu kez şans herkese bu denli gülmüyor. Genç kız da kendi yaşından umulmadık bir olgunlukla kocasının sevgisi ve verdiği huzuru görebilmiş ve değerini bilmiş.
Bana diyorlar ki: ''Bir cehennem olacaktır ve hatta vardır.'' Olmaz. Gönlüm buna inanmaz. Eğer aşıklar ve mestler için bir cehennem olsaydı; cennet, avuçlarımın içi gibi bomboş kalırdı.
Cehenneme su dökmek ve Cenneti de ateşe vermek istiyorum, ta ki bu iki perde berhava olsun ve insanlar Allah’a cehennem korkusu veya cennet umudu ile değil, ama O’na yalnız O’nun ezeli Cemali uğruna ibadet etsinler.
☆•°~ Güç , ölümsüz olup yaşayabilmek değil , bir gün öleceğini bilerek yaşayabilmekti.
Güçlü olan bizdik çünkü biz, cehennem gibi bir dünyada bile hayatta kalabilir ve karanlık bir zindanda zincirlenmişken bile Umut bulabilirdik.
Yaptığı iyilikler kendi çıkarlarına hizmet eden ve çıkarları da kendisi olan cin gibi, iş bilir bir politikacıydı. Bu tip tüm insanlığa özgüdür. Dünya'da rastladım ona. Hain'de de, Ollul'da da. Cehennem'de de rastlarım sanıyorum.
" O eski cemiyet ne çok ahlaklı ve ahlaksız ; o ülke ne cehennem ne de cennet-i ala idi. Onlar bizim dedelerimiz ve özgün bir medeniyet ve yaşayışın bireyleriydi, o ülke ise renkli bir imparatorluktu. "