"Acı, acının canlı olarak düşünülmesi, hatıra getirilmesidir. Bu düşünceyi kafandan atmak için iradeni zorla, onu def et, şikayet etmekten vazgeç, acı da yok olup gider.."
Asla size kendi inancımı aşılamak gibi bir iddiam yok. Dostum, mesele bu değil. Mesele sizin acı çekmiş olmanız ve benim çekmemiş olmam değil. Acılar ve sevinçler gelip geçicidir. Bunları bir kenara bırakalım, boş verin gitsin. Mesele bizim düşünebiliyor olmamız, birbirimizi düşünmeye ve tartışmaya yetkin insanlar olarak görmemiz. Görüşlerimiz her ne kadar farklı olsa da bu durum bizi hemfikir kılıyor. Ah dostum, bu evrensel delilikten, yeteneksizlikten, ahmaklıktan nasıl bıktığımı, sizinle her seferinde ne büyük bir keyifle sohbet ettiğimi bir bilseniz! Zeki bir insansınız ve ben bunun tadını çıkarıyorum.
"Çok acı çektiğimi, gülmelerimin, konuşmalarımın, hatta yemek yememin bile iç acılarımı gizlemek için olduğunu sanıyorlardı. Neşeli anlarımızda bile kuşkulu bakışlarını üzerimde hissediyordum."