"Mutluluk ve acı geçicidir, onları bir kenara bırakalım, unutalım. Önemli olan şu: İkimiz de düşünüyoruz. Birbirimizde muhakeme yapabilen ve düşünebilen insanlar görüyoruz. Görüşlerimiz ne kadar farklı da olsa, bu aramızda bir bağ oluşturuyor. Her yere yayılmış duyarsızlıktan, yetersizlikten, aptallıktan ne kadar sıkıldığımı ve seninle konuşmanın bana nasıl keyif verdiğini bir bilsen dostum!"
Sayfa 56 - Karbon
Kaderine katlanmasını bil ve inançlı ol... İnanıyorum ben ve o kadar çok acı çekmiyorum şimdi... Bir görevim, bir amacım olduğunu düşününce hayattan korkmuyorum.
Reklam
Ateş düştüğü yeri yakar..
Acı çekiyorum. Hiç kimse, hiç kimse farkında değil çektiğim ıstırapların!
Sayfa 32 - Olimpia YayınlarıKitabı okuyor
Kostya, yazmışız, ya da sahnede oynamışız, fark etmez, anlıyorum ki bizim bu işlerde başta gelen şey, parıltı, şöhret filan gibi benim hayal ettiğim o şeyler değil, sabredebilme yeteneğidir... Kaderine katlanmasını bil ve inançlı ol.. İnanıyorum ben ve o kadar çok acı çekmiyorum şimdi... Bir görevim, bir amacım olduğunu düşündüğümde, hayattan korkmuyorum.
En acı ve kırıcı olan şey bu hayatın acılara karşılık olarak, mükafatla sona ermemesi... Zaferle degil, ölümle son bulacak olması.
Ah, öyle acı çekiyorum ki! Tarifsiz bir acı ruhumu yakıp kül ediyor...
Reklam
En acı ve kırıcı olan şey, hayatın acılara karşılık mükafatla sona ermemesi. Operadaki gibi zaferle değil, ölümle son bulacak olması
Sayfa 63 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Yürekte acı varken yalnızlık koyar insana.
Sayfa 41
Lanet olası hayat! En acı ve kırıcı olan şey, bu hayatın acılara karşılık olarak mükâfatla sona ermemesi.
"Sizin de diğerleri gibi aşağılık biri olmanız, bir kadında ihtiyaç duyduğunuz şeyin akıl ve zeka değil de beden, güzellik ve gençlik olması sadece rahatsız edici, acı bir durum..."
Reklam
“En acı ve kırıcı olan şey, bu hayatın acılara karşılık olarak mükâfatla sona ermemesi…”
Kızıl PandaKitabı okudu
Ve yine de görünmüyor bu acı, ufacık bir kabuğun içine sığmış, o kadar ki gün ışığında mumla arasan yine göremezsin.
Eğer tıbbın amacı ilaçlar yoluyla acımızı hafifletmek ise, kendimize bir soru sormamız gerekir: Bunu neden yapalım? Zaten acı çekmenin insanı güçlendirdiğini söylerler. Dahadı, bu acılarımızı ilaçlar ve damlalarla azaltmayı gerçekten öğrenirsek, içinde dertlerimizon çözülmesini hatta mutluluğu bulduğumiz din ve felsefeyi reddederiz.
Savaşmaktan ve devamlı bir korku halinde olmaktan hırpalanmış ruhunu tıpkı bir aynadaki gibi yansıtan solgun ve mutsuz bir yüzü var. Yüzünü garip ve acı çeker bir ifadeyle buruşturuyor, ancak derin ve gerçek acının yüzüne yerleştirdiği bu ince çizgilerden mantıklı ve zeki biri olduğunu anlamak mümkün. Gözlerinde ise sıcak ve canlı bir parıltı mevcut.
Acı çekersiniz, umutsuzluğa kapılırsınız ve bu sefer kendinizi aldatmaya başlarsınız. Lakin daha sonra bütün bunların artık birer anıya dönüşeceği zaman gelir çatar, soğukkanlılıkla her şeyi muhakeme edersiniz ve yaşananları tamamen önemsiz görmeye başlarsınız...
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.