·
Not rated
Silahlara Veda! Devlet olarak, 1.Dünya harbinde kazanan tarafta olmasına rağmen kayebenden ülke; İtalya.Kişisel olarak sanırım en büyük kaybedeni Teğmen Henry... Savaşları yüksekteki insanların ihtirasları çıkartır fakat olan orta halli ve ya garibana olduğunu bir kez daha göz önüne seriyor eser. Tesadüfler... Henry Amerikan vatandaşı olup, İtalyan ambulans birliği başında Teğmen olarak görev yapar. Catherine hemşire olup hayatını değiştirecek olan adam Henrry ile cephede tanışacak ve ona gönül yurdunu açacak. Fakat, fakat Henrry aynı düşüncede mi? O zaman bakalım; Ahh Catherine! Oysa ki Henry akıllanıp, gerçekten sevecekti artık seni. Şöyle yani, gönül eğlendirmek olmayacaktı artık.Hayatta böyledir yaa, aklımız başına gelir ama bazen geç olur.Avusturya cephesinde Almanlarında saldırısına maruz kalan İtalyanlar geri çekilmek zorunda kalır. Geri çekiliş sırasında askerler ve Henry rütbeye ve askerliğe isyan ederler. Bu kitabımızın ismi olan Silahlara Veda sözünün geldiği yerdir. Fakat akabinde karşılarına çıkan mahkeme tüm heveslerini kursaklarında bırakır. Başkahramanımız da mahkemede yargılanacak ama fırsat bulup kaçmıştır. Catherine peşine düşen Teğmen Henry, onu zor olsa da bulur. Bulduktan sonra yine bir hüsran... Catherine ölü bebeği doğurur ve kan kaybından kendisi de ölür. Ahhh Henry,yalnızlık senin bedbaht kaderinde varmış. Keyifli okumalar...
Silahlara Veda
Silahlara VedaErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 20236.4k okunma
DELİ HALİT PAŞA DESTANI
Namusluyla namussuz Paltosu bir batman gelirmiş Deli Halit Paşa’nın Katlayıp attığında adam da devirirmiş. Paltosu tılsımlıymış söylence olmuş. Kurşunlar girer de çıkamazlarmış Şamanca bir gösteri olarak silkince paltosunu Onlarca yenik kurşun yerlere saçılırmış. Deli Halit Paşa’da çifte tabanca “Namuslu” dediği sağa takılı Düşmana
Reklam
EDİRNE Tatilden istifade ederek Edirne'ye, çoktan beri görmek istediğimiz bu serhat şehrine gitmiştik... Edime, minareler, camiler, kubbeler diyarı Edime... Harap ve perişan!.. Yeryüzünün en güzel mabedi olan Selimiye'de cemaat olarak iki kişi vardı. Ne acıklı hal! Edirne'de minareler kadar cemaat yok... Yüreklerimiz şerha şerha
Önce bir mesel… Kralın biri, huzurunda el pençe divan duran saray erkanından bir bardak su istemiş. Saray erkanın içinde muhafızlar, şairler, dalkavuklar, medyumlar, müneccimler, kahinler, din adamları vs. hepsi varmış. Geniş bir halka oluşturmuş halde krallarını ayakta dinliyorlarmış… Kral su isteyince emri şu şekilde yerine getirmeye
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.