Genellikle zihne üşüşen kötü şeylerin karşına çıkıpta iyi şeylerin karşına çıkmamasının izahı kötüyü kendine çekiyorsun olmamalı.
Zira varsa çekim yasası, içerikten bağımsız işlemesi gerekir.
Bence dünyadaki en büyük sorun birçoğumuzda olan bu sevgi eksikliğidir. Çocukluğumuzda ailemizden, yakınlarımızdan yeterince alamadığımız bu sevgiyi dışarıdan beklemeye başladık. Arkadaşlarımızdan, öğretmenlerimizden, eşimiz ya da partnerlerimizden sevgi bekledik. Tabii ki bulmakta zorlandık. Çünkü çekim yasası gereği yaydığımız sinyaller tıpkı
Arzuladıklarınızı size veren, insanlar değil. Böyle yanlış bir inan- ca kapılırsanız, dış dünyayı ve insanları kaynak olarak görür ve yokluğu yaşarsınız. Evren, Yüce Akil, Tanrı, Sonsuz Zeka, ya da başka türlü nasıl tanımlıyorsanız tanımlayın gerçek kaynak görünmeyen alandadır. Herhangi bir şey elde ettiğiniz her zaman, bunu çekim yasası aracılığıyla ve Evrensel Arzla uyum içinde, on- larla aynı frekansta olarak kendinize çektiğinizi unutmayın. Her şeyin içine nüfuz eden Evrensel Zeka o nesneyi size getirmek için, insanları, durumları ve olayları harekete geçirmiştir, çünkü yasa böyledir.
"Ona bakmadan edemiyorum. Aramızda müthiş bir çekim vardı. Gülümsemesinin kaybolmasını, sonra birden tekrar ortaya çıkmasını seviyorum. Ona hep bakmak zorunda hissediyorum kendimi. Hiçbir şeyini kaçırmak istemiyorum."
Belirsizlik, belki iş hayatında verimsizlik nedeni gibi görülebilir ama normal yaşantımızda bu durum bazen daha da yararlı olabiliyor. Çünkü belirsizliğin yerini hayaller ve ümitlerle dolduruyoruz. Ümitlerimiz olmasaydı, hayal etmeye gerek duyar mıydık? O zaman da mutluluğu yakalamak için ne yapar, nasıl bir yol izlerdik?
Çekim Yasası
Zihninizi nereye demirlerseniz, orayı kendinize çekersiniz.
