REFAH'TAN KURTUL ATILAY'DA...
Başbakan Celal Bayar 'a ulaştırılan notun sağ üst köşesinde "17.1.1938" tarihi yazmaktadır: "Yeni dört denizaltı gemimiz için bulduğumuz isimler şunlardır; 1) Saldıray 2) Batıray, 3) Atılay , 4) Yıldıray. Bunların manalarını izaha bile hacet olmadığı kanaatindeyim. Manaları, som Türkçe olan bu kelimelerin kensisindedir; yani saldıran, batıran, atılan, yıldıran." Not;( Önce Çocuklar ve Kadınlar/ Çınar Yayınları Kitap ta 2 yaprak aynı yazı . Sizin de baskı hatası var mı?)
Sayfa 164 - ÇınarKitabı okudu
Bakın Atatürk Nutuk'ta İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nden bahsederken ne diyor: "…Bu Cemiyetin iki cephe ve mahiyeti vardı. Biri aleni cephesi ve medenî teşebbüsatla Ingiliz himayesini talep ve temine mâtuf mahiyeti idi. Diğeri hâfi (yani gizli) ciheti idi. Asıl faaliyet bu cihette idi. Memleket dahilinde teşkilat yaparak isyan ve ihtilal çıkarmak, şuur-u milliyi felce uğratmak, ecnebi müdahalesini teshil etmek (yani kolaylaştırmak) gibi hainâne teşebbüsat, cemiyetin bu hâfi kolu tarafından idare edilmekte idi!" Vatanın işgalini kolaylaştırmak için kurulan İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin reisi rahip Frew'di. Celal Bayar, bu rahip Frew'in aslında ordu papazı, casus Albay Emiling olduğunu yazıyor!
Sayfa 161 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Milyonları etkileyip dünyayı kana bulayan ırkçı lider Adolf Hitler
"Alman ırkının dünyaya hükmetmesi hayaliyle ortaya çıkan, mükemmel hitabeti ve etkileyici kişiliği milyonları peşinden sürükleyen Hitler, on yıllık saltanatı boyunca adeta dünyayı yaktı, kendisi de bu alevler içinde boğulup gitti." (Celal Bayar)
Geceyi güç geçiren Başbakan Celal Bayar, ertesi sabah erkenden Çankaya'ya giderek Atatürk'ün giyinmeden rahatsız olmadan kendisini kabul etmesini diler ve biraz sonra yanına girer Atatürk ropdöşambrını giymiş olarak şezlongda oturuyordu. Başbakan'a: "Hayrolsun ne var?" diye sorar, o da: "Hastalığınızı merak ediyorum" der. Başbakan Atatürk'e; "Biri Almanya'dan , diğeri Fransa'dan iki meşhur mütehassısın adını verdiler izin verin de bunlar getirtelim" der. Atatürk kendisine söylenenleri dinledikten sonra: "Ortalıkta Hatay meselesi var. Hastalığım hariçte duyulursa fena olur."
Sayfa 186 - Güven KitabeviKitabı okudu
Dünyanın karışması uzak değildir! Savaşı balkanlardan ve dolayısıyla Türkiye'den uzak tutmanın çaresi, bir Balkan Paktı kurmaktır. Önce Pakt'ın ekonomik zemini hazırlansın, sonra askeri zemini kolay bulunur. Senin vazifen, bu ekonomik zemini hazırlamaktır.
Atatürk'ün Celal Bayarla konuşmasıKitabı okudu
Lozan'a kalabalık bir Türk Heyeti gitmiştir. Konferansa, Edirne Milletvekili ve Dışişleri Bakanı İsmet Paşa (Başmurahhas, Heyet Başkanı) başta olmak üzere, şu isimler katılmıştır: Rıza Nur (ikinci delege), Hasan Saka (üçüncü delege). Danışmanlar (müşavirler): ı. Veli (Saltık), Burdur mebusu; 2. Zülfü (Tigrel), Diyarbakır mebusu; 3. Zekai (Apaydın), Adana mebusu; 4. Celal (Bayar), Manisa mebusu; s. Münir (Ertegün), Dışişleri Hukuk Müşaviri; 6. Muhtar (Çilli), Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı; 7. Şefik (Başrnan), Maliye Teftiş Kurulu Başkanı; 8. Seniyüddin (Başak,), Vakıflar Hukuk Müşaviri; 9. Şevket (Doruker), Deniz Yarbayı; 10. Tevfik (Bıyıklıoğlu), Kurmay Yarbay; 11. Tahir (Taner), Adalet Bakanlığı Müsteşarı; 12. Nusret (Metya), Dışişleri Hukuk Müşaviri; 13. Yusuf Hikmet (Bayur), Dışişleri Siyasi İşler Müdürü; 14. Zühtü (Şahan), Üniversite Profesörü; ıs. Fuat (Ağralı), Maliye'de Genel Müdür; 16. Mustafa Şeref (Özkan), eski Bakan; 17. Şükrü (Kaya), Mülkiye Müfettişi; 18. Hamit (Hasancan), Kızılay II. Başkanı; 19. Cavit Bey, eski Maliye Bakanı; 20. Haim Naum, Mühendis Mektebi Fransızca Öğretmeni; 2ı. Baha Bey, Adalet Bakanlığı Mezhepler Müdürü; 22. Ruşen Eşref (Ünaydın), Basın Danışmanı; 23. Yahya Kemal (Beyatlı), Basın Danışmanı; 24. Reşit Safvet (Atabinen), Danışman ve Genel Sekreter. Katipler: 1. Ali (Türkgeldi); 2. Mehmet Ali (Nalin); 3. Cevat (Açıkalın); 4. Celal Hazım (Arar); 5. Safvet (Şar); 6. Süleyman Saip (Kıran), 7. Dr. Nihat Reşat (Belger), ve 8. Rıfat Bey. Zaman zaman Türkiye'nin Paris Temsilcisi Ahmet Ferit (Tek) ile yardımcısı Hüseyin Ragıp (Baydur) Bey'ler.
Reklam
284 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Han Duvarları
Merhabalar, bugün edebiyatımızın "Beş Hececiler"inden biri olan Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Han Duvarları" adlı (içinde toplu şiirlerinin bulunduğu) kitabıyla geldim. Edebiyat derslerinden sıkça hatırladığım bir şairimiz kendisi ama bu zamana kadar bir kitabını okuma fırsatım olmamıştı. Okulumuzun kütüphanesinde toplu
Han Duvarları
Han DuvarlarıFaruk Nafiz Çamlıbel · Yapı Kredi Yayınları · 20212,731 okunma
Azman Dede ..! Balıkesir`de son gömdüğümüz Çanakkale gazisi İvrindi'nin Mallıcaköyünden 104 yaşında idi. Gençliğinde iki metreyi aşkın boyu,dev görünümüyle insan azmanı sayılmış herkes ona azman demeye başlamış, soyadı kanunu çıkınca da Azman soyadını almıştı. Esas ismi adeta unutulmuştu.Yıllar önce bir yerel araştırma sırasında Mallıca köyü
Sait molla, Ele geçirilen mektuplar
Elegeçirilen Mektuplar Burhan-36 kod adını kullanan bir vatan evladı, Sait Molla'nın Rahip Frew'e yolladığı bazı mektupları elegeçirmiştir. Bu mektuplardan, Gazi'nin Nutuk'ta verdiği bilgi ve belgelerden, Celal Bayar, Kazım Karabekir ve Halide Edip gibi olayların içinde yaşamış kimselerin eserlerinden anlaşılmaktadır ki, İngiliz Muhipleri Cemiyeti Kürtleri ve Çerkezleri Kuva-yı Milliye'ye karşı ayaklandırmış, Konya ve Aznavur isyanlarında önemli roller oynamış bazı elebaşılara karışıklık çıkarmaları için para vermiştir! Sait Molla "aziz dostum" diye başladığı ıı Ekim 1919 tarihli bir mektubunda "verilen 2 bin lirayı Adapazarı'nda Hikmet Bey'e gönderdiğini" bildirerek "oradaki işlerimiz pek yolunda gidiyor, birkaç gün sonra netayic-i müsmiresini elde edeceğiz" demektedir. Sait Molla'nın netayic-i müsmire'den kastı, Çerkez ayaklanmasıdır! 2 bin lira gönderildiğinden bahsettiği adam da Çerkez Hikmet! Anlaşılan, Mahmut Şevket Paşa'nın katilleri arasında bulunan bu Çerkez Hikmet, Sait Molla'nın adamları tarafından elde edilmiştir. Molla, papaza yolladığı bu ilk mektupta, kod adını verdiği İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin bir üyesinin Fransızlar hesabına casusluk yaptığı hususunda muhatabını ikaz etmekte, daha sonra Dahiliye Vekili Adil Bey'le birlikte Damat Ferit Paşa'yı ziyarete gittiklerini anlatmaktadır. Ferit Paşa onlardan Kuva-yı Milliye'nin ''rüesa-yı mel'unesinin tepelenmesini" istemiştir.
Sayfa 198Kitabı okudu
"Atatürk'ün ağzından işittim, 'Benim getirdiğim laiklik meselesi bu Alevilik, Sünnilik ezeli davasını halledecektir. Bundan başka da çözümü yoktur.' derdi." (Celal Bayar)
Sayfa 154Kitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.