“ Sen, hep yarın diyerek bu işi erteliyorsun, ama şunu bil ki her geçen gün o dikenler büyüyüp güçleniyor; dikenleri sökecek olan sense, gücünü kaybediyorsun. Dikenler gün geçtikçe çoğalıp gençleşiyor, sense yaşlanıyorsun. ”
Bordo siyah yayınları/ Epub
“ Ne mutlu o kişiye ki, kendi ayıbını görür; kim birinin ayıbını görürse, o ayıbı kendisinde bulur. Sende o ayıp yoksa da, yine emin olma; çünkü o ayıbı bir gün sen de yapabilirsin; o ayıp seni de bulur. ”
Bordo siyah yayınları/ Epub
Reklam
İbrâhim Ethem hazretleri
O Ceylan avlamak istedi, Yüce Allah onu ceylan ile avladı. Bilesin ki bu dünyada yalnız O'nun istediği olur. Murâd O'nun mülküdür ve maksatlar da uyruklarıdır.
Reklam
Eğer kayısı çekirdeğini sadece içinde ekersen bir şey bitmez. Halbuki onu kabuğu ile diktiğin zaman biter. İşte bu bakımdan, sûretin de rol oynadığını anlamış olduk. "Kalp huzuru olmadan kılınan namaz namaz olmaz." buyrulduğu gibi, namaz da içtedir. Fakat sen onu mutlaka şekillere sokarsın. Şu hâlde bize cisimler âlemine boşu boşuna getirmediler?
Mevlana Celaleddin Rumi
Elinde ne varsa hayata dair, ötesi hiçbir şey ya da vesair. Hani demiş ya şair: "Mutluluğu sende bulan senindir, ötesi misafir.
Aşk bir şeye muhtaç olmak, bir şeyden yoksul bulunmaktır. O halde ihtiyaç asıl, muhtaç ise fer olur, derler. Buna karşılık biz deriz ki: Sen bu söze ihtiyacın olduğundan söylüyorsun ve bu ihtiyaçtan meydana gelmiş, onu söyletmek arzusundan doğmuş oldu. Öyleyse ihtiyaç önce meydana gelir, söz de ondan doğar. O hâlde söz yokken ihtiyaç mevcuttur.
Mesela çok bilmiş bir hırsız tövbe edip polis olduğu zaman, vaktiyle uğraştığı hırsızlık, yankesicilik gibi bütün işler, şimdi adalet ve ihsânı kuvvetlendirmeye yarar. Bu adam önce hırsızlık yapmamış olan polislerden daha üstündür. Çünkü hırsızların durumunu bilir. Bunun gibi böyle bir kimse yani (yakîn sahibi) şeyh olursa o kâmil, büyük âlemin en büyüğü ve zamanın Mehdi'si olur.
Reklam
Sevinç, kederin yok olmasıdır. Keder, keder olmadan yok olmaz. O halde fail birdir ve bir olur; parçalar ayrılmaz.
Ben kan içiyorum, sen de şarap sanıyorsun. Sen can alıyorsun ve can verdiğini zannediyorsun.
Mesela sabahleyin kalkınca, o saatte ibadetle meşgul olunması her şeyden önce gelir. Çünkü bu zamanda nefis daha saf ve sâkindir.
Sen de sabret ve üzül. Çünkü gam yemek ve üzüntü çekmek istiğfar demektir, işte bundan sonra gerçek sevinç hâsıl olur. Bu öyle bir sevinç ki gamı ve kederi yoktur; dikensiz bir güle ve baş ağrısı vermeyen bir şaraba benzer.
İnsan her zaman göremediği ve işitemediği, düşünemediği bir şeye âşıktır. Gece gündüz onu arar ve ister. Ben o görmediğim kimsenin kuluyum, insan gördüğü ve anladığı şeyden sıkılır, usanır ve kaçar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.