Celal Salik

Celal Salik
@celalsalik
16 okur puanı
Haziran 2016 tarihinde katıldı
"Bir şeyi anlamak yola dönüşün köprüsü ve olanağıdır. Bir şeyi açıklamaksa zorbalık, hatta bazen cinayettir. Bilginler arasındaki katilleri saydın mı?"
Sayfa 99
Reklam
''Ben ne bu çağa ne de bu yere aidim. Bu çağa sürgün olmuş ben; karşında gördüğün bu ben değilim."
Sayfa 182
Virginia Woolf
“Neden kelimelerim böyle kanatlı gibi, sanki onlarla ne istersem yapabilecekmişim gibi özgür hissediyorum kendimi.”
Sayfa 119 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Virginia Woolf
“Aslına bakılırsa, temas ettik birbirimizle; ama derinliklerimize inmedik. Ama L. ile ben ziyadesiyle mutluyduk, öyle derler ya; hani o an ölüm gelse, falan filan. Kimse benim mutlulukta kusursuzluğa erişmediğimi söyleyemez.”
Sayfa 101 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Virginia Woolf
“Kişilerimi zamana ve rüzgâra karşı yerleştirebileceğim bir konum aramakta haklı olduğumdan eminim. Fakat Tanrım, insanın orayı kazıp, inanarak içine yerleşmesi ne zor. Dün inanıyordum, bugün gitti.”
Sayfa 183 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Virginia Woolf
“Zamanın uçarcasına geçtiği hissi var bende; bu heyecanlarımı diri tutuyor.”
Sayfa 81 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Virginia Woolf
“Nasıl da mutluyum, her şeyin bir uçurumun üzerinde uzanan daracık bir kaldırım olduğu duygusu da olmasa içimde.”
Sayfa 48 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Aşk
“Gizlediğimiz benliklerin başkalarına düşen gölgelerine âşık oluruz.”
Sayfa 103 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Anais Nin
“Aşk hiçbir zaman doğal nedenlerle ölmez. Ölür, çünkü biz onun kaynağını beslemeyi bilmeyiz; körlük ve hatalar ve ihanetler yüzünden ölür. Hastalıklardan, aldığı yaralardan ölür; bıkkınlıktan, bakımsızlıktan, susuzluktan, donukluktan ölür, ama asla doğal nedenlerle değil. Her aşık, kendi aşkının katili olarak mahkemeye çıkarılmalıydı. Bir şey seni incittiği, üzdüğü zaman, hemen onu bertaraf etmeye, değiştirmeye koşuyorum; kendimi senin yerine koymaya, senin gibi hissetmeye koşuyorum, sense sabırsız bir el hareketiyle sırtını dönüyor, anlamıyorum, diyorsun.”
Sayfa 35 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Anais Nin
“Ben kadere inanmam. Herkesin içinde bir kişilik kalıbı, bir karakter şablonu vardır; onu keşfetmek ve değiştirmek, elimizdedir. Kaderin kurbanları olduğumuza yalnızca romantikler inanır.”
Sayfa 51 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anais Nin
“Arzu ediyorsanız beni hayallerim için, serseriliğin bu en çılgın türü için tutuklayabilirsiniz, çünkü o bir hücre... Her şeyin doğduğu gizemli, korunaklı, doğurgan hücre; insanoğlunun başardığı her şey, o küçücük hücreden türedi.”
Sayfa 8 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Orhan Pamuk
"Nakış aklın sessizliği, gözün musikisidir."
Sayfa 73 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Orhan Pamuk
"Ölümle karşılaşınca paranın hayatta hiç önemli olmadığını anladım, diyecek değilim. İnsan hayatta değilken bile paranın önemini biliyor."
Sayfa 10 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Orhan Pamuk
“İlk anda olmasa bile ilk on dakikada bir kadın, bir erkeğin kim olduğunu, en azından kendisi için ne anlama gelebileceğini, onu sevip sevemeyeceğini derinden sezer.”
Orhan Pamuk
“Yalnızlık, bir gurur sorunudur; kendi kokusunun içine mağrur bir şekilde gömülür insan.”
Reklam
Orhan Pamuk
“İnsan en çok aşık olduğu kişiyi tanır. Kendim gibi içeriden hissediyordum onu.”
Orhan Pamuk
"ancak, anlatacak hiçbir şeyi kalmadığında insan kendisi olmaya iyice yaklaşmış demektir. ancak, insan anlattığı şeylerin tükendiğine, bütün hatıraların, kitapların, hikayelerin ve hafızanın sustuğuna ilişkin o derin sessizliği içinde duyduktan sonradır ki, kendi ruhunun derinliklerinden, kendi benliğinin sonsuz ve karanlık labirentlerinden kendisini kendisi yapacak kendi gerçek sesinin yükselişine tanık olabilir."
Orhan Pamuk
"bir zamanlar uzak bir ülkede bir hırsız yaşarmış. hayal hırsızı. geceleri mışıl mışıl uyuyanların rüyalarına girer, hoşuna gidenleri torbasına doldurur çalarmış. sabah da uyananlar içlerinde bir huzursuzluk hissederlermiş, bir eziklik..."
Orhan Pamuk
"...kış sabahları yüzünün renginin şehrin üzerindeki soluk beyaz göğün renginde olduğunu gördüğümde, çocukluğumuzda, caddenin ırmağından akan arabalar arasından, bir kaldırımdan öteki kaldırıma bir koşu çılgın ve neşeli geçişini seyrettiğim zamanki gibi, seni endişeyle severdim; severdim seni..."
Orhan Pamuk
"Onlara yüzyıllardır bizi sefalete sürükleyen tarihi bir esrarı çözen gizli belgelerin en sonunda ele geçirildiğini yaz; bütün Anadolu'yu ağ gibi saran bir inananlar örgütünün harekete geçmekte olduğunu, bizi bu sefil hayata mahkum eden uluslararası bir kumpası düzenleyen ibnelerin, papazların, bankacıların ve orospuların ve onların yerli işbirlikçilerinin kimler olduğunun anlaşıldığını yaz. Onlara düşmanlarını göster ki, mutsuzluk ve sefaletleri için suçlayabilecek birilerini bulmanın rahatlığını hissedebilsinler; onlara bu düşmanlardan kurtulmak için neler yapabileceklerini sezdir ki, mutsuzluk ve öfkeden tirtir titredikleri saatlerde, bir gün, büyük bir iş yapabileceklerini düşleyebilsinler; onlara hayatlarındaki bütün sefaletin sorumlusunun bu iğrenç düşmanlar olduğunu iyice anlat ki, kendi günahlarını başkalarına yükleyebilmenin iç huzurunu duyabilsinler."
Orhan Pamuk
"Herkes bu kadar hissedebilseydi, dünya bambaşka bir alem olurdu."