Galile engizisyon mahkemesinde (69 yaşındayken) yargılandı. Aslında Galile dindar bir insandı. İki kızı rahibeydi, kendisi ise Kutsal Ana Kilisesi’ne bağlıydı. Kiliseye zarar verdiğini değil, onu kurtarmaya çalıştığını düşünüyordu. Bu şahısların hiçbirinin Kilise ile çatışmak gibi bir niyetleri olmasa da bilimsel çalışmalarıyla vardıkları sonuçlar, Kilise'nin resmi görüşleriyle çatışıyordu. Onlar buldukları bilimsel sonuçların, Tanrı'nın varlığıyla ve gücüyle çelişmediğini düşünüyorlardı. Örneğin Galile, "Matematik Tanrı'nın, evreni yazdığı dildir." diyordu. Tanrı'nın yarattığı evrenin de Tanrı'nın bir kitabı olduğunu ve Tanrı'nın kitapları arasında çelişki olamayacağını vurguluyordu. Galile'nin bu gerçekleri, Kilise'nin, sarsılan otoritesini kurtarmak için onu yargılayıp tecrit etmesini engellemedi.
DİN İLE EVRİM TEORİSİ ÇELİŞİR Mİ?
ŞAHSEN BEN EVRiM iLE DiNİ İNANÇLARIN çelişmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünmüyorum. Hatta bilim ile din doğru bir biçimde anlaşıldığı takdirde, ikisinin çelişki içinde olamayacağını söylüyorum; çünkü ikisi farklı meseleleri ele alır. Bilim ve din dünyaya açılan iki farklı pencere gibidir. İki pencere de aynı dünyaya açılır, ama o dünyanın farklı yönlerini gösterirler. Bilim, gezegenlerin nasıl hareket ettikleri, maddenin ve atmosferin bileşimi, organizmaların kökeni ve uyum sağlamaları gibi, doğal dünyayı açıklayan süreçlere odaklanır. Din ise dünyanın ve insan yaşamının manası ve amacıyla, insanların yaratanla ve birbirleriyle kurmaları gereken doğru ilişkilerle, insanların yaşamlarına ilham ve yön veren yasalarla ilgilenir. Zahiri çelişkiler ancak· bilim ya da iman yahut çoğu zaman ikisi birden kendi sınırlarını aşıp diğerinin alanına tecavüz ettiğinde ortaya çıkar.
Reklam
650 syf.
8/10 puan verdi
Platon'un en geniş kapsamlı şekilde bilgi üzerine, bilginin oluş ve biliş yolları üzerine yapmış olduğu analizlerinin toplandığı kitap olmuş. Cornford bu noktada harika bir kaynakça kitabı oluşturmuş diyebilirim. Platon'un epistemolojisi üzerine başka bir kaynağa gitmeye gerek bırakmamış. Platon epistemolojisini, ''nasıl biliyoruz?'' ile ''bilgi
Platon'un Bilgi Kuramı
Platon'un Bilgi KuramıFrancis MacDonald Cornford · Gündoğan Yayınları · 201231 okunma
“Görelilik teorisi bir çelişki barındırır. Eşzamanlılığın bir eksen dizgesine göre olduğuna işaret eder. Eğer bir eksen dizgesi bir başkasına göre hareketliyse, birincisine göre eşzamanlı olan olaylar, ikincisine göre eşzamanlı olmayacaklardır ve tersi.”
İnançlı için, dinsel bilgi doğru olduğundan, bilimle de çelişmemesi gerekir ve dolayısıyla ortada bir sorun olamaz. Eğer çelişirse, asıl referans dini bilgi olduğu için, bilimsel bilgi reddedilecektir. Bilimsel bilgi insan yapısı olduğundan, insanlar da hata yapabildiğinden, bilimsel bilginin reddedilmesi inançlı için dinsel bilginin reddedilmesinden çok daha kolaydır. Bunun bolca örneği de vardır. Bilinen en ünlü iki örnekten biri, dünyanın düz mü, yuvarlak mı olduğu tartışması; bir diğeri de son 150 yıldır süregelen evrim teorisi tartışmasıdır. Ayrıca evrenin 6 günde yaratılması, dünyanın yaşının 6000 yıldan fazla olup olmaması vs gibi pek çok konuda da bilimsel bilgiyle dinsel bilgi arasında çelişki ortaya çıkmaktadır. İnançlının bu tür çelişkiler ortaya çıktığında ilk otomatik tepkisi, bilimsel bilginin reddi olmaktadır. Fakat eğer bilimsel bilginin doğruluğu çok açıksa, veya zamanla açık hale gelirse, ancak o zaman bilimsel bilgiyi mecburen kabul edip, bu sefer, bu yeni bilgi ışığında dinsel bilgiyi farklı yorumlayarak, ortadaki çelişkinin üstünü örtmektedirler.
Pek çok din adamı evrim teorisine bir yenilik gözüyle bakmış olmasına rağmen, diğerleri bu teorinin İncil'de anlatılan yaratılış öyküsünün yorumuyla çelişki içinde olduğunu öne sürerek teoriyi bir tehdit olarak algıladılar. Ünlü bir rahip teoriyi "Tanrı'nın tahttan indirilmesi girişimi" ve "yaradılışın başından bu yana şahit olunan en büyük sahtekarlık" olarak ilan etmişti. "Eğer Darwin'in teorisi doğruysa Yaradılış bir yalandır..."
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
Kopernik'in yazıları, aslında çok fazla etkili olmamıştı ve Kilise de çok fazla dikkate almamıştı. Fakat Galile'nin de bu düşüncelere destek vermesiyle Kilise tavır koydu ve hem Kopernik'in kitabını yasakladı hem de Galile engizisyon mahkemesinde (69 yaşındayken) yargılandı. Aslında Galile dindar bir insandı. İki kızı rahibeydi, kendisi ise Kutsal Ana Kilisesi'ne bağlıydı. Kiliseye zarar verdiğini değil, onu kurtarmaya çalıştığını düşünüyordu.Bu şahısların hiçbirinin Kilise ile çatışmak gibi bir niyetleri olmasa da bilimsel çabalarıyla vardıkları sonuçlar, Kilise'nin resmi görüşleriyle çatışıyordu. Onlar buldukları bilimsel sonuçların, Tanrı'nın varlığıyla ve gücüyle çelişmediğini düşünüyorlardı. Örneğin Galile, "Matematik Tanrı'nın, evreni yazdığı dildir” diyordu. Tanrı'nın yarattığı evrenin de Tanrı'nın bir kitabı olduğunu ve Tanrı'nın kitapları arasında çelişki olamayacağını vurguluyordu. Galile'nin bu görüşleri, Kilise'nin, sarsılan otoritesini kurtarmak için onu yargılayıp tecrit etmesini engellemedi.Galile, Aristoteles'in felsefe ve biliminin otorite konumunu bozdu; Aristoteles ve Ptolemaious'un (Batlamyus) Dünya merkezli evren modelini yıkacak gözlemler yapmakla kalmadı, Aristoteles'in ağır cisimlerin hafif olanlardan hızlı düştüğü gibi yanlış birçok fikrini de yaptığı deney ve gözlemlerle yanlışladı.
Sayfa 50 - İstanbul yayıneviKitabı okudu
-Din otoriterleri evrimi kabul etmekten korkarlar? - Çünkü evrim teorisi aynı zamanda rastlantısallık içerir. Oysa bu açığa çıkışlara bakıldığında, organizmaların sürekli geliştiği ve bir hedefe doğru gittiği görülür.Bunu yönlendiren bir kaynak olduğunu sezen ve rastlantısallığı bu formülden çıkaran evrim denen sürecin kendisi bizzat mutlak Varlık’ ın her an yeni bir yaratımda bulunmasının ve sonsuz açılımlarına devam etmesinin ta kendisidir. Dinlerle hiçbir çelişki yoktur.
Nietzsche'nin kişiliğinde Onun üst insanı bir tepki biçimi olarak vurgulamasına neden olan güvensizlik ve kaygı hakimdir son olarak niçin evrim teorisi ve onun güçlü olanın hayatta kalması fikrinden etkilenmiştir bu yorum yeteneği başkaları Sevmek ve kendini sevmek arasında bir çelişki bulunduğuna inanmasını değiştirmez yine de onun görüşleri bu yanlışlığı üstesinden gelebilecek done içermektedir onun saldırdığı Sevgi kişinin kendi gücünden değil Onun zayıflığında kötü sanmıştı
Müslüman yaratılışcılık
Evrim teorisi, bilimsel bir teoridir. O, canlıların çeşitliliğini ve özelliklerini özel mekanizmalarla (doğal seleksiyon vb.) ve bir bilimsel temel üzerinde (evrim) açıklama anlamına gelir. O, aslen tanrıtanımaz değildir; pek çok Müslüman bilimsel delillerle güçlü bir şekilde desteklenen evrimi onaylamada ve inançları arasında hiçbir çelişki bulmaz. Muhafazakar bir bakış açısı (Müslüman, hıristiyan ve diğerleri) takınmak ve bunu dini bakış açısı olarak sunmak tamamen yanlıştır.
Sayfa 689Kitabı okudu
Reklam
Bilgisel Çelişki Teorisi
Bir kişinin bir konudaki tutumunda, unsurlar birbirleriyle çatışabilir. Örneğin içki alışkanlığı olan fakat aynı zamanda içki içmenin günah olduğunu öğrenen, İslam dinine de inanmış bir kimsenin durumu böyledir. Böyle bir uyumsuzluk halinde, bir takım psikolojik baskılar, uyumsuzluğun giderilmesi için harekete geçer. Başka bir deyişle, çelişki durumunun varlığı, kişinin bundan kurtulmaya çaba sarf etmesi için yeterli bir motivdir. Bu durumda kişi, ya davranış değiştirerek (içkiyi bırakmak gibi) ya da davranışını destekletici, davranışıyla uyuşan bilgiler bulmak sureti ile (örneğin, az içki içiyorum ve kimseye bir zararım dokunmuyor, az içmenin vücuda da bir zararı yok, hatta bazı yararları olduğu söyleniyor, arkadaşlarım içtiği için mecburen ben de içiyorum vb.) bilgisel çelişkiyi azaltmaya, ahenkli bir durum oluşturmaya çalışır.
Sayfa 160Kitabı okudu
Onlar gerçek dindar değil avuntusu
Dinin teorisi ve pratiği arasında çok büyük bir çelişki vardır.
Sayfa 189Kitabı okudu
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Din otoriterleri evrimi kabul etmekten korkarlar. Çünkü evrim teorisi aynı zamanda rastlantısallık içerir. Oysa bu açığa çıkışlara bakıldığında, organizmaların sürekli geliştiği ve bir hedefe doğru gittiği görülür. Bunu yönlendiren bir kaynak olduğunu sezen ve rastlantısallığı bu formülden çıkaran evrim denen sürecin kendisi bizzat mutlak Varlık’ ın her an yeni bir yaratımda bulunmasının ve sonsuz açılımlarına devam etmesinin ta kendisidir. Dinlerle hiçbir çelişki yoktur.
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.