224 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
“ Sevildiğin yere çok gidip gelme , kesilir muhabbet itibar olmaz”
Aşık Sümmani
Aşık Sümmani
sözüyle başlmk istedim, kendimce incelememe..
Nurdan Gürbilek
Nurdan Gürbilek
, ara, ara olsada bu sekizinci, buluşmamız, keyıfli gecen tadı damakta kalan hem hal oluşumun sonuna., gelmiş bulunuyoruz ruhumu besleyen verimli bir okuma oldu yıne.. Kalemine sağlık olsun.
Nurdan Gürbilek
Nurdan Gürbilek
Yazarlar yapıtlarının dünyaya verilmiş benzersiz yanıtlar olmasını ister. Ama bir yapıtın neden benzersiz olduğunu görmek için ona bir başkasının ışığını düşürmek gerekir.. Başkaları ne söylerken o bize bunu söylemiştir? Aynı soruyu başkası nasıl, o nasıl yanıtlamıştır? Başkasının probleminin yerine kendi problemini geçirebilmiş midir? Benden Önce Bir Başkası bir yazarı bir başkasının ışığında okuyan denemelerden oluşuyor. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sını Kafka'nın Dönüşüm'üyle, Kafka'nın Babama Mektup'unu Oğuz Atay'ın "Babama Mektup"uyla, Tanpınar'ın günlüklerini Dostoyevski'nin Yeraltından Notlar'ıyla, Benjamin'in Pasajlar'ını Tanpınar'ın Beş Şehir'iyle birlikte okuyan ikili denemeler. Peyami Safa'nın "Şark Nedir?"ini Cemil Meriç'in Bu Ülke'siyle, Cemil Meriç'in Bu Ülke'sini Edward Said'in Şarkiyatçılık'ıyla birlikte ele alan, bir çapraz okuma perspektifiyle birbirine bağlanan karşılaştırmalı denemeler.
Benden Önce Bir Başkası
Benden Önce Bir Başkası
Deneme yi bırde
Nurdan Gürbilek
Nurdan Gürbilek
'ten okumk isterseniz BUYURUN
Benden Önce Bir Başkası
Benden Önce Bir BaşkasıNurdan Gürbilek · Metis Yayınları · 2016136 okunma
"neyini seviyordum?o gece bir kere daha anladım, alev gibi gelişen, büyüyen bir aşk bu.seni, sen olduğun için seviyorum, acı çektiğin için seviyorum, hor görüldüğün için seviyorum, büyük olduğun için seviyorum, küçük olduğun için seviyorum, yalnızlığın için seviyorum." cemil meriç'ten lamia hanıma mektuplar
Reklam
Bu bir çuval kemik, bu asi ten, bu aptalca endişeler ne olacak?.. Ne olacağını bilen var mı?
Sayfa 398 - İletişim Yayınları, 16.Baskı: 2005-İstanbul
peret’ye göre; yüce aşk, mutluluk şarkısına dönüşen bir yalnızlık çığlığıdır, yüce aşkla beraber, olağanüstü, ulvi harikuladelikler insan yaşamının bir parçası oluverir, onun sayesinde, ten ve kafa birbiri içinde erir, aralarında tam bir uyum kurulur... Artık öncesi gibi değildir insan, ani bir değişime uğramış, tene bağlı duyguları ruhani bir boyut kazanmıştır. Benzer bir değişim, karşımızdaki insanda da gerçekleşir.
Gandi
Avrupa'yı söküp atmak istiyordu Hint'ten. Tohum serpmeden önce toprağı temizlemek lazımdı..
Sayfa 246Kitabı okudu
Nurullah Ataç'ın Türkçe kelime üretme hususiyeti ve eleştiri melekesi, onu, Cemil Meriç'ten sonra en çok sempati beslediğim edebiyat üstadları arasına dâhil etmek için yeterli bir sebep bence... :)
Reklam
Babalar ve Oğullar
ve tanrı sayısız elçi yollamış insanlara. mabetler her devirde boş kalmış. buda kovalanmış, isa çarmıha gerilmiş, muhammed'i zehirlemişler, lenin öldürülmüş, gandi öldürülmüş, marx'ın çocukları ne oldu? belediye kaldırdı oğlunun cenazesini. kızları evlendiler. lenin'in çocukları yok muydu? hasan hüseyin efendilerimizde, muhammet'ten ne var? ebul âlâ, ben babamın işlediği cinayeti tekrarlamayacağım diyor. babasının işlediği cinayet. ben ebul alâ kadar yiğitlik gösteremedim. ne zaman döneceksin, ne zaman? çakalların uluyuşuna kulaklarını tıkayıp ne zaman bilgi mabedinin mihrabı önünde vazifenin sesine, hakikatin sesine açacaksın kulaklarını! seni feda edemem ki. neden kafanda ben yokum? neden kalbinde ben yokum? demek hayat gerçekten bombok. belki yarın suçlu bulacaksın beni. neden kolumdan tutmadı, neden mâni olmadı diyeceksin. ben ezeli bir mağlubum yavrum. seni sevgimle tutamadıktan sonra. hakkımdır diyorsun. senin yaşında hak olmaz. sen haklarını adım adım fethetmek zorundasın. ama anlatamıyorum
Sayfa 119Kitabı okudu
3.11.1965
Ne garip bir oyuncak şu insan! Yürür, konuşur ve acı çeker. 70 kilodur. Kendisine ve çevresine ait hiçbir şey bilmez. Bir nevî ıstırap makinesi. İplerini başkaları çeker. Hantal ve şapşal bir robot. Neye sevinir bilinmez. Sınırsız olan yalnız hayâlleri ve acı kabiliyeti. Etten bir kafes ve âciz içinde çırpınan bir ruh. Vücut araba, akıl arabacı. Ama gözleri bağlı arabacının, arabaya hükmeden atlar... Bu da haklı: Var olmak için yok olmak lâzım, parça bütüne kavuşacak ki hasret dinsin. Bütün musîkî, bütün şiir, bütün aşk, bu bir çuval kemik, bu âsi ten, bu aptalca endişeler ne olacak? Ne olacağını bilen var mı? Kader hep oynayamayacağı roller yükler insana ve ıslıklar. Alkış sahtekârların...
Sayfa 9 - İletişim Yayınları, 16.Baskı: 2005-İstanbul
"Ne garip bir oyuncak şu insan! Yürür, konuşur ve acı çeker. 70 kilodur. Kendisine ve çevresine ait hiçbir şey bilmez. Bir nevi ıstırap makinesi. İplerini başkaları, çeker. Hantal ve şapşal bir robot. Neye sevinir bilinmez.Sınırsız olan yalnız hayalleri ve acı kabiliyeti. Etten bir kafes ve aciz içinde çırpınan bir ruh. Vücut araba, akıl arabacı. Ama gözleri bağlı arabacının, arabaya hükmeden atlar... Bu da haklı: Var olmak için yok olmak lazım, parça bütüne kavuşacak ki hasret dinsin. Bütün musiki, bütün şiir, bütün aşk, bu bir çuval kemik, bu asi ten, bu aptalca endişeler ne olacak? Ne olacağını bilen var mı? Kader hep oynayamayacağı roller yükler insana ve ıslıklar. Alkış sahtekarların..." (Cemil Meriç, Jurnal, 3.11.1965)
Rıza Tevfik'ten bahsederken yazmış...
Cumhuriyet öncesi aydınları, bizi yalnız erişemeyeceğimiz bilgi irtifaları ile değil, tereddütleri, şüpheleri, isyanları ve çileleriyle de geride bırakıyorlar...
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
Buda haklı. Var olmak için yok olmak lazım. Parça bütüne kavuşacak ki, hasret dinsin. Bütün musiki, bütün şiir, bütün aşk. Bu bir çuval ke­mik, bu asi ten, bu aptalca endişeler ne olacak? .. Ne olacağı­nı bilen var mı? Kader hep oynayamayacağı rolleri yükler insana ve ıslıklar.
Cemil Meriç'ten Lamia Hanım'a Mektuplar
"İlk merhabadan sonra benim olmalıydın. Kanunlardan bize ne idi. Rüsvalığı göze almayan sevmemeli."
Cemil Meriç
Cemil Meriç
Var olmak için yok olmak lâzım, parça bütüne kavuşacak ki hasret dinsin. Bütün musiki, bütün şiir, bütün aşk, bu bir çuval kemik, bu âsi ten, bu aptalca endişeler ne olacak? Ne olacağını bilen var mı?
Sayfa 9 - İletişimKitabı okudu
..Tutkuyu Cemil Meriç' ten , yalnızlığı İsmet Özel 'den sükûneti ve gurbeti ise Hüsrev Hatemi'den öğrendiğimi söyleyebilirim. Kemalettin Kamu'nun "Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde" dizeleri en çok Hatemi'ye yakışıyor...
Zerdüşt'ten beri hangi muammayı çözebildik? Hala çöller kadar sususuz hakikate,yalana, hayat ve ölüme.İnsanlık daima daha kötü oyuncaklar peşinde koşan bir çocuk.
Resim