Beşir Fuad'ın 1887'de gerçekleşen intiharıyla beraber, materyalizme reddiye görüntüsü altında başlayan tartışma dönemi, modern düşünce akımlarının Osmanlı kültürü içinde ki algılanış ve yorumlanış biçimlerine açıklık getirmesi bakımından üzerinde durulmayı gerektiren önemli bir tarih kesitidir. O döneme kadar nadiren görülen intihar olayı, Beşir Fuad'ın intiharından sonra toplumda ve edebiyat ortamlarında sıkça görülmeye başlanmıştır. Bu artış öylesine belirginleşmiştir ki önleyici bir tedbir olarak gazetelerde ve dergilerde , uzunca bir süre intihar haberlerinin verilmesi yasaklanmıştır.
Zafer Ekin Karabay
Yerleşik Yabancı’ydım her yere Metin Abi... Sen yanarak öldün ve ben ne yangınlar geçirdim sana ulaşabilmek için. Daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaşama? Tüm arkadaşlarımı ve sevgilim Meral’i çok seviyorum. Beni affedin! 13.09.2002, Zafer Erkin''
Reklam
Osmanlı döneminde, bilim peşinde koşan cesur adam, Beşir Fuad.
Abdulhak Hamit Tarhanın deyişiyle: ''Hurafeler karşı doludizgin mücadele halinde görürüz. Müspet ilim ve düşüncenin apolijisini yapar. Ayrıca insana hakikatler namına girişilen mücadelenin zevkini tattırmaya çalışır. Ama kendisi bu zevki tatmaktan yoksundur. Çünkü bir yanda çağdaş düşünceyi, çağdaş bilimin verilerini Türk kültürüne taşıyarak yeni bir dünyanın kapılarını açmaya çalışırken, bir yandan da bilgisiz ve tutucu şöhret-i kazibelerle boğuşmak, onların hakarete varan saldırılarına karşı koymak zorundadır. Ve bu kavgada yalnızdır, tek başınadır. Bu yalnızlık götürür onu ölüme.
Beşir Fuad'ı bilenler nedenini bilecektir.
Türk edebiyatında iz bırakan en önemli intihar vakası, Beşir Fuad'ın intiharı olmuştur.
Edebiyat alanında geri kalmışlığımızın sebebini düşünüyorum şu an...
Batı dünyasında intihar olgusu, Türk toplumundan çok daha önce ve çok boyutlu olarak tartışılmıştır. Türk toplumunun , müslüman bir toplum olması hasebiyle intiharı yasak ve günah bir eylem olarak algılaması nedeniyle intihar, uzun bir süre toplumsal bir sorun halinde algılanıp yazılı ve sözlü olarak değerlendirilememiştir.
Hece dergisi, ''Yaşadığı gün sayısı kadar okudu dense yeridir'' cümlesiyle İlhami Çiçek'teki okuma tutkusunun altını çizer. Okuyan, düşünen ve sanatıyla da yaşadığı çağı, çağının insanını sorgulayan bir şairdir o.
Reklam
77 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.